Kavgacısın, ama sana kızgın değilim. Seni seviyorum. | Open Subtitles | أنت متعب، ولكني لست غاضباً منك، لا أحمل إلا الحب لك |
Anne? Beni evlatlık verdiğin için sana kızgın değilim. | Open Subtitles | أمي لست غاضباً منك لأنك تخليت عني للتبني |
Sana kızgın değilim, Randy, Devlete kızgınım. | Open Subtitles | لست غاضباً عليك راندي بل أنا غاضب على الحكومة |
Dün sana bağırdığım için bana kızgın değilsin değil mi? | Open Subtitles | أنت لست غاضباً منى لأنى ثورت فى وجهك أمس؟ |
Hapisten çıktığımda Stringtown'a beni karşılamaya gelmediğine Kızmadım ama en azından buraya geri geleceğim için hazırlıklı olabilirdin. | Open Subtitles | لست غاضباً أنكِ لم تأتي لإستقبالي عندما خرجت، لكن أقله كان عليكِ الإستعداد لإستقبالي هنا |
sinirli değilim. Yalnızca neler döndüğünü bilmek istiyorum. | Open Subtitles | حسناً ، أنا لست غاضباً ، أنا فقط أريد أن أعلم ما الذي يحدث |
Peki, Ben kızmayacağım dedim, ve kızgın değilim. | Open Subtitles | حسناً، لقد وعدتك أنني لن أغضب، وأنا لست غاضباً. |
Harry'ye kızgın değilim. | Open Subtitles | سبب اننى لست غاضباً من هارى لأن هارى فعل شىء اخرق |
Sana kızgın değilim ama bu yüzden benim için zor oluyor işte. | Open Subtitles | والآن، لست غاضباً منكِ ولكن هذا سبب كونه سعباً لي. |
Annem sana ne dedi bilmiyorum ama ben sana kızgın değilim. | Open Subtitles | انظر , لا اعلم مالذي قالته لك امي لكنني لست غاضباً منك |
Hayır, Maymunyüz, kızgın değilim. | Open Subtitles | لا ، يا ذات الوجه القبيح لست غاضباً |
Onun bu başarısına artık kızgın değilim. | Open Subtitles | ومع نجاحه انا لست غاضباً بعد الآن |
Endişelenmeniz gerekmiyor. Sana kızgın değilim. Artık değilim.. | Open Subtitles | لاداعي للقلق لست غاضباً منك بعد الآن |
Onun bu başarısına artık kızgın değilim. | Open Subtitles | ومع نجاحه انا لست غاضباً بعد الآن |
Bana kızgın değilsin, şerefini ve özsaygını güvenlik, huzur ve düzenli sekse tercih ettiğin için kendine kızgınsın. | Open Subtitles | انت لست غاضباً علي.انت غاضب على نفسك لتبادل كرامتك واحترامك لنفسك للأمن وراحة البال والجنس الروتيني |
Sen bana kızgın değilsin, psikiyatrlara kızgınsın. | Open Subtitles | أنت لست غاضباً مني, بل غاضب من الأطباء النفسيين |
Kızmadım. Sinemada olmadığın için canım sıkıldı, o kadar. | Open Subtitles | لست غاضباً, بل حزين لأنكِ لم تأتي للسينما |
Hayır Kızmadım, sadece bütün gece sana açıldım..., ...ve sen hakkında sorulan hiçbir soruyu cevaplamıyorsun. | Open Subtitles | لست غاضباً فقط كنت منفتحاً لك طوال الليل وانت تتمنعين عن أي سؤال عن حياتك |
sana bir taş atacak kadar sinirli değilim veya camdan atacak kadar. | Open Subtitles | لست غاضباً لدرجة أن أقذف حجراً على نافذتك لكسرها. |
öfkeli değilim. Gerçekten değilim. | Open Subtitles | أنا لست غاضباً, بحق لست كذلك |
Belki de aslında Büyükbaba'ya kızgın değilsindir. Belki de bu kadar sene onu ihmal ettiğin için kendine kızgınsındır. | Open Subtitles | ربما أنت لست غاضباً من الجد ، ربما أنت غاضب من نفسك لأنك أهملته كل هذه السنوات |
Kızmadın mı? | Open Subtitles | أنت لست غاضباً ؟ |
Ona kızgın olmadığımı ve hala dost olduğumuzu söyle. Bunu söyle yeter. | Open Subtitles | أخبره بأني لست غاضباً منه، وأننا مازلنا أصدقاء، أخبره بذلك فقط |