| Ama o zamandan beri, Gurur duymadığım pek çok iş yaptım. | Open Subtitles | كان طموحى كبيراً لكن منذ ذاك قمت بأعمال كثيرة لست فخور بها |
| Pekala. Gurur duymadığım şeyler yaptım ama onların beni yapmakla suçladığı hiçbir şeyi de yapmadım. | Open Subtitles | حسنا، أعترف بأنّني عملت أشياء لست فخور بها |
| Hayatımda Gurur duymadığım birçok şey yaptığımı kabul ediyorum. | Open Subtitles | أنا أعترف أني فعلت أشياء عديدة في حياتي، لست فخور بها |
| Gurur duymadığım eylemlerimi telafi edebilmem için yapabileceğim en iyi şey bu. | Open Subtitles | انها الطريقه الفضلى لاصحح بها الاشياء التي قمت بها و التي لست فخور بها |
| Gurur duymadığım işler yaptım. | Open Subtitles | قمت بعمل اشياء لست فخور بها |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 