İzin belgesini, krediyi ve diğer şeyleri alabileceğimden emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكدا من أنني سأحصل على التصريح والقرض وكل شيء |
...ama bu yükün senin durumundaki biri tarafından taşınıp taşınmaması konusunda emin değilim. | Open Subtitles | و لكننى لست متأكدا من هذا العبء ينبغي أن يتحمله شخص في حالتك |
Sizin de, köpeklerinizin de gereken niteliklere sahip olduğunuzdan emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكدا من انك أنت أو احد كلابك لديكم ما يلزم. |
Bu Tanık Koruma ile ilgili artık çok da emin değilim. | Open Subtitles | أنا لست متأكدا من ذلك عن هذا حماية الشهود بعد الآن. |
Ve teknolojinin ne demek olduğunu bildiğimizden bile emin değilim. | TED | و لست متأكدا من معرفتنا لماهية التكنولوجيا |
Bunun gibi bir şey. Ben bundan pek emin değilim, mutasyonumuzdan gelen zekâmızdan ve benzeri şeylerden dolayı. | TED | شئ من هذا القبيل، أنا لست متأكدا من ذلك. لأن هذا هو مجال ذكائنا في الطفرات وشئ من هذا القبيل. |
Ve tüm bunu organize edecek en iyi yöntemin ne olduğundan emin değilim. | TED | و لست متأكدا من الطريقة المثلى لتنظيم لكل هذا. |
Korkarım buna yanıt veremem. Böyle bir şey olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | اخشى انني لا يمكنني الاجابة عن ذلك ان لست متأكدا من شيء كهذا |
Kımıldatman gerektiğinden pek emin değilim. | Open Subtitles | أنا لست متأكدا من ذلك لكن يجب أن لا نحركه أو نفعل به أي شئ |
Yapmak istediğimden emin değilim. | Open Subtitles | أنا لست متأكدا من أنني أريد أن نفعل ذلك. |
İşin aslı, bırakmak istediğimden emin değilim. | Open Subtitles | الحقيقة هي، اننى لست متأكدا من أنني أريد الرحيل |
Kimin doğru, kimin yanlış olduğundan bile emin değilim, ama önemi yok. | Open Subtitles | لست متأكدا من هو الذي عاى صواب أو من هو الخاطيء ولكنه لا يهم |
- emin değilim. - Bir tür kod olmalı. | Open Subtitles | انا لست متأكدا من المؤكد انها نوع من الشفرات |
- emin değilim. - Bir tür kod olmalı. | Open Subtitles | انا لست متأكدا من المؤكد انها نوع من الشفرات |
Terapiye inandığımdan pek emin değilim. | Open Subtitles | أنا لست متأكدا من أنني أعتقد حقا في العلاج. |
Yeterli olduğundan emin değilim. Eğer onu dün getirseydin. | Open Subtitles | لست متأكدا من انه قريب بكفاية منه إن كنت احضرته أمس |
Gidecek bir evim olduğundan emin değilim ama yine de teşekkürler. | Open Subtitles | لست متأكدا من وجود الديار, ولكن شكرا على سؤالك |
Hiç elimizde oldu mu, emin değilim. | Open Subtitles | أنا لست متأكدا من أننا كنا كذلك في أي وقت مضى |
Gerçeği söylemek gerekirse, nerede olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | أن أقول لك الحقيقة ، لست متأكدا من حيث هو. |
bazı bilim adamları sadece 20 yılda bunun olacağına inanıyor kişisel fabrikalarımız oturma odamızda olacak ben o kadar da emin değilim rahatça geçmemize birçok engel var şunu söyleyebilirim ki belki 21. yüzyılın sonuna kadar gecikebilir kişisel fabrikalarını taslak halinde görmeye başlayabiliriz nanoteknolojinin müthiş kutsal kase'sinden konuşuyoruz | Open Subtitles | ويعتقد بعض العلماء أنه بمجرد 20 عاماً سيكون لدينا آلات تصنيع شخصية بغرفة المعيشة لست متأكدا من ذلك |