ويكيبيديا

    "لست معتاداً على" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • alışık değilim
        
    • alışkın değilim
        
    • alışık değilsin
        
    • alışık değilimdir
        
    • alışkın olmadığını
        
    Bu kadar değerli bir yükü taşımaya alışık değilim. Open Subtitles أنا لست معتاداً على حمل حمولات غالية كهذه
    Bu vakitlere pek alışık değilim. Bizim orada bu saatte biz uyanmıştık. Open Subtitles انا لست معتاداً على هذه الساعات , في موطني , نكون في هذا الوقت على وشك الاستيقاظ
    Seni bu sabah aramayı unuttum, çünkü ben, senden farklı olarak, her şeyi kendim yapmaya alışık değilim. Open Subtitles نسيت الاتصال بك هذا الصباح لاأنى على عكسك تماماً لست معتاداً على فعل كل شئ بنفسى
    Her ne kadar eskiden köleysem de... acıya alışkın değilim. Open Subtitles بالرغم من أننى كنت عبداً فإننى لست معتاداً على الألم
    Sadece, bir kıza bu kadar yakın haldeyken çalışmaya alışkın değilim. Open Subtitles جدا اسف انا فقط لست معتاداً على العمل مع فتاة بهذا القرب
    Ekonomi sınıfında yolculuk etmeye alışık değilsin ha? Open Subtitles لست معتاداً على السفر بهذا الشكل؟ -أعرف بأنني لا أروقُ لكي
    Bugün olanlar için özür dilerim. İnsan gibi davranılmaya alışık değilim de. Open Subtitles أنا آسف لما حصل سابقاً لست معتاداً على معاملتي ككائن بشريِّ
    Ben evli bir adamım. Bu kadar fazla ilgiye alışık değilim. Open Subtitles لست معتاداً على الحصول على هذا القدر من الانتباه
    Biriyle oturup konuşmaya alışık değilim de. Open Subtitles أنا ببساطة لست معتاداً على الجلوس والكلام
    Kusura bakma. Bu sisteme alışık değilim. Geldiğim yerde on kişinin tek bir bilgisayarı var. Open Subtitles اعذرنى ، لست معتاداً على هذه الانظمة فى بلدى ، يوجد كمبيوتر لكل عشرة افراد
    Kusura bakma. Bu sisteme alışık değilim. Geldiğim yerde on kişinin tek bir bilgisayarı var. Open Subtitles اعذرنى ، لست معتاداً على هذه الانظمة فى بلدى ، يوجد كمبيوتر لكل عشرة افراد
    Evet, biraz. Birazcık. Bu tanışma muhabbetlerine pek alışık değilim de. Open Subtitles بعض الشيء فحسب لست معتاداً على كلام المواعيد هذا
    Sadece siz dağcılar gibi yüksekliğe alışkın değilim. Open Subtitles أنا فقط لست معتاداً على الإرتفاع مثلكم يا رجال الجبل
    Öyle olsun, zaten bana tavsiye vermene alışkın değilim. Open Subtitles هذا صحيح, لأنني لست معتاداً على أن تعطيني نصائح على أي حال
    Kahretsin, evet. alışkın değilim. Open Subtitles نعم , أنا لست معتاداً على هذا , أليس كذلك ؟
    Yol boyunca deniz tuttu. Buna alışkın değilim. Open Subtitles كنت اعاني من دوار البحر اللعين طوال الطريق، أنا لست معتاداً على ذلك
    Neredeyse ölmeye pek alışkın değilim. Doğru şeyi yapmayı güçleştiriyor. Open Subtitles لست معتاداً على الإقتراب من الموت فذلك يجعل من الصعب فعل الصواب
    Önceden planlanmış bir şekilde sıçmaya alışkın değilim. Open Subtitles لا يناسبني، حسناً؟ أنا لست معتاداً على أن تكون أموري مخطط لها مسبقاً
    Böylesine kusursuz bir doza alışık değilsin tabii. Open Subtitles - لكنك لست معتاداً على جرعة نقية.
    İnsanların telefonlarıma cevap vermemesine alışık değilimdir. Open Subtitles لست معتاداً على تجاهل الناس لمكالماتي
    Emir almaya alışkın olmadığını biliyorum. Open Subtitles أنا أعلم أنك لست معتاداً على سماع الآوامر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد