Sana ne yapmanı söylersem, kendi güvenliğin için itiraz etmeden yap. | Open Subtitles | أياً كان ما آمرك أن تقوم به، فقم بفعله لسلامتك وحسب. |
Şimdi beni dinle ve fiziksel güvenliğin için, konuşma. | Open Subtitles | الآن، إنصت إلي لسلامتك البدنية، لا تتحدث |
Seninle temasa geçerse, güvenliğin için... yapman gereken en iyi şey bizi araman olur. | Open Subtitles | إذا اتصل بك سيكون من الأفضل لسلامتك الاتصال بنا |
Kendi iyiliğin için başka bir şey anlatamam sana. | Open Subtitles | لكن لسلامتك الخاصة، لا أستطيع إخبارك المزيد. |
Senatör, güvenliğiniz için burada kalmanızı rica edeceğim. | Open Subtitles | سيناتور، سأضطرُ لأن أطلب منك البقاء هنا لسلامتك الشخصية. |
Bu üç şey, senin ve eşinin güvenliği için önemli. | Open Subtitles | هذه الأشياء الثلاثة مهمة لسلامتك أنت و زوجتك |
Motel izleme altında. güvenliğin için buradan ayrılamaz ya da telefonu kullanamazsın. | Open Subtitles | هذا الفندق تحت المراقبة لسلامتك ، لا يمكنك استخدام الهاتف |
Her şeyin yolunda gitmesini bekliyoruz ama kendi güvenliğin için olay yerinden çıkmanı istiyoruz. | Open Subtitles | الآن، نتوقع أن يكون كل شيء على ما يرام ولكن نريدك أن تغادر مكان الاعتقال لسلامتك الشخصية |
Her şeyin yolunda gitmesini bekliyoruz ama kendi güvenliğin için olay yerinden çıkmanı istiyoruz. | Open Subtitles | الآن، نتوقع أن يكون كل شيء على ما يرام ولكن نريدك أن تغادر مكان الاعتقال لسلامتك الشخصية |
Şimdi beni dinle ve fiziksel güvenliğin için, konuşma. | Open Subtitles | الآن، إنصت إلي لسلامتك البدنية، لا تتحدث |
Dinlemeni öneririm. Kendi güvenliğin için. | Open Subtitles | أنصحكِ بالإستماع لما أقوله لسلامتك |
Kendi güvenliğin için, bu konuda bana güven. | Open Subtitles | لسلامتك الخاصة, ثِقْ بي هذه المرة |
Tüm bu "kendi güvenliğin için sana söyleyemem" saçmalığına. | Open Subtitles | "أنا لا أستطيع أخبارك لسلامتك " كـــلــها مــحــض حمـــاقـــة |
Bir kez daha böyle görürsem kendi iyiliğin için röntgen çektireceksin. | Open Subtitles | حسناً لو رأيته ثانيةً ستذهب للأشعة لسلامتك |
Umarım kendi iyiliğin için buranın arka çıkışı vardır. | Open Subtitles | آمل لسلامتك أن يكون هُناك طريق للخروج من هُنا بالخلف |
Kendi iyiliğin için kimseye söylememen en iyisi, beni anladın mı? | Open Subtitles | ويستحسن بك كتمانه لسلامتك فهمتني؟ |
Kurallarımız çok katıdır, kendi güvenliğiniz için. | Open Subtitles | آسف لدينا قواعد صارمة وهي لسلامتك |
Lütfen, güvenliğiniz için asansörde kalın. | Open Subtitles | لسلامتك, الرجاء البقاء داخل المصعد |
Hem senin ve ailenin güvenliği için, seni o evden çıkarmam lazım. | Open Subtitles | و لسلامتك انت و عائلتك يجب أن أخرجك من ذلك المنزل |
Yanlış anlama. Senin, benim ve çocukların güvenliği için. | Open Subtitles | لا تحول عن ديانتك لسلامتك وسلامتي، وسلامة الأطفال |
Sana söylenmemesinin nedeni kendi güvenliğin içindi. | Open Subtitles | في أفغانستان حسنا، عدم اخباركِ كان لسلامتك الشخصية |
Ama sizi temin ederim tüm bunlar sizin ve dolayısıyla bizim de güvenliğimiz için gerekliydi. | Open Subtitles | لكن يمكنني ان اؤكد لك،أنها كانت ضرورية لسلامتك. كما هو الحال بالنسبة لنا. |