Baban hapise girdiğinde, aileniz ifade verip ismini temize çıkardığında dünya gerçeği duymaya hazır olacak. | Open Subtitles | بمجرد ان يلقى بالسجن ويتم تنظيف اسمك وقتها سيكون العالم مستعدا لسماع الحقيقة |
İlmekçiler için çalışmaya devam et, gerçeği duymaya hazır olduğuna düşünürsem seni bulurum. | Open Subtitles | إستمر فى العمل معهم ، وعندما أعتقد أنك ستكون مُستعداً لسماع الحقيقة سأقوم بإيجادك |
- Hayır, gerçeği duymak istiyordum. | Open Subtitles | -لا, كنتُ ... متحمساً لسماع الحقيقة.. |
Polly gerçeği duymak zorundaydı. Ben de yaptım. | Open Subtitles | (بولي) إحتاجت لسماع الحقيقة وأنا أيضاً |