Ben hoşuna gidebileceğini düşünmüştüm ancak kesinlikle gitmek zorunda değiliz. | Open Subtitles | أعتقدت أنك قد تستمتعين بها، لكننا بالطبع لسنا مجبرين للذهاب. |
Ama biliyorsun bunu sadece boşanmandan sonra yapmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | لكن أتعرفين، لسنا مجبرين أن نفعل هذا فقط اذا تطلقتي |
Yetkililer bilinsin istemiyor ama çalışmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | السلطات لا تريدكم ان تعلمو ذلك ولكننا لسنا مجبرين علي العمل في النفق ثانيا |
Özür dilerim. İstemiyorsan konuşmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | آسفة، لسنا مجبرين للتحدث عن هذا لو لم تريد |
Onu savunmak zorunda değiliz. Sadece bir savunma anlaşması ayarlarız. | Open Subtitles | لسنا مجبرين للدفاع عنه، ولكن نتفاوض على الحكم فقط |
Bu gece hiçbir şeyi duyurmak zorunda değiliz... | Open Subtitles | لسنا مجبرين على أن نعلن شيئاً الليلة |
- Araştırmanızda işbirliği yapmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | -إننا لسنا مجبرين للتعاون في هذا التحقيق |
Peki. O zaman bunu yapmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | حسناإذا ، لسنا مجبرين على القيام بهذا |
İyi, tamam, ama şu anda bunları konuşmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | -حسناً، لسنا مجبرين أن نتحدث عن الموضوع الآن. |
Eğer istemiyorsan bunu yapmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | تعلم ... لسنا مجبرين للقيام بهذا إذا لم تكن تريد ذلك. |
Calvin hadi gidelim. Buna kanıtlanmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | هيّا, كالفن لسنا مجبرين على البقاء |
Biliyorsun bunu yapmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | نحن لسنا مجبرين لعمل هذا |
Çünkü Henry'e olanların yakınına gitmek zorunda değiliz. | Open Subtitles | لأنهُ لسنا مجبرين على الذهاب بالقرب.. عندماهنري... فيالمكانالذيحدث فيه . |
- Bir sik söylemek zorunda değiliz. | Open Subtitles | لسنا مجبرين على إخبارك أيّ شيء -توقف يا (هانك ) |
- Haksız olduğunu kanıtlamak zorunda değiliz Foster. | Open Subtitles | لسنا مجبرين أن نثبت له بأننا مخطئين يا (فوستر) |