Sue için bu yaz olmuştu. - Bende çıkıyordum. Eve dönerken seni de bırakabilirim. | Open Subtitles | بالنسبه لسو, لقد حدث هذا هذا الصيف ساغادر.استطيع ان اقلك في طريقي للمنزل لنذهب.ساركب في المقعد الامامي |
Ama bu konuyu Sue'ye söylememiz gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | ولكني لاأعتقد أنه يجب أن نقول لسو أي شيء عنه |
Altısında yeniden çıkmaya hazırlandığı için Sue'nun yerine bakıyorum. | Open Subtitles | أَنا كليف انا بديلا لسو لحين عودتها على السادسة |
Sizler için bir latife olsa da So için öyle değil! | Open Subtitles | لربّما هيَ مزحةٌ لكم جميعاً. هذا ليسَ ماهوَ عليه الأمرُ لسو. |
So'ya gelirsek ne diye Kral'ın güvenine ve inancına sahip olmasın? | Open Subtitles | بالنسبة لسو... لماذا لم يتلقىَ ثقة الملك وإيمانهُ؟ |
Derhâl So ağabeyden af dile. | Open Subtitles | إعتذر لسو حالاً. |
Yani tamam Sue şapşal ama bunu baştan biliyordu. | Open Subtitles | أعني، نعم، لسو الأحمق، لكنه عرف أن تسير في |
Ama Sue Sylvester için bu çok eğlenceli. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لسو سلفستر انها البهجة النقية |
Sue ve Brick, pek sayılmaz. | Open Subtitles | أما بالنسبة لسو وبريك فالأمر ليس على ذلك النحو |
Ama belki Sue böbreklerinden birinin yarısını sana verir. | Open Subtitles | آسف يا بريك لكن ربما يمكن لسو أن تقتسم معك كليتها |
Claire'da Sue için 100 tane saç tokası bir dolar. | Open Subtitles | 100مشبك لسو بدولار للواحدة |
Sue için önemli bir adım. | Open Subtitles | كانت خطوة كبيرة لسو. |
Çünkü sen diğer yatağı Sue'ya verdin. | Open Subtitles | لانه وجب عليك إعطاء السرير الاخر لسو . |
Gözlerim yalnızca Sue'yu görüyor. | Open Subtitles | ليس لدي سوى العينين لسو. |
Sue Hack adına pizza var. | Open Subtitles | معي بيتزا لسو هاك |
So'ya verilmiş bir konumdu. | Open Subtitles | لقد كانَ مقعداً أعطي لسو. |