Var olmanın bir amacı olduğuna inanman garip ve inatçı bir inanış. | Open Subtitles | انه لشئ غريب , إيمان عنيد ..... تستمر فى الإعتقاد بأن ... |
garip. Köle gibi hissetmiyordum. | Open Subtitles | انه لشئ غريب , بالكاد أشعر بأننى عبدة |
Sadece bir erkekle yalnızca arkadaş olmak biraz garip. | Open Subtitles | انه لشئ غريب أن يكون لديك شاب فقط كصديق |
Kaza eseri dışarıda bir tanıdığa rastlamak insana garip geliyor hep. | Open Subtitles | يا إلهي , دائماً أنه لشئ غريب أن تلتقي بشخص ما تعرفهفيالخارج... مصادفةً |
Nihayet buraya gelmek insana çok garip geliyor. | Open Subtitles | انه لشئ غريب جدا ان اكون هنا اخيرا |
Jake'yle görüştüğünü bilirken Ezra'yla konuşmasını görmek garip. | Open Subtitles | (انه لشئ غريب مشاهدتها تتكلم مع (ايزرا (نحن نعلم انها ترى (جايك |
- Çok garip bir şey oldu. | Open Subtitles | انه لشئ غريب ماذا؟ |
Bayağı garip bir olay yani. | Open Subtitles | انه لشئ غريب بحق |
İkinizi ayrı ayrı görmek garip tabii. | Open Subtitles | انه لشئ غريب رؤيتك ورؤيتها |
Gerçekten çok garip, Eleanor. | Open Subtitles | "أنه لشئ غريب , يا "إلينور |
Yasağa uymayanlara ceza yazılacaktır. Çok garip. | Open Subtitles | انه لشئ غريب |
Gerçekten de garip. | Open Subtitles | انه لشئ غريب |