"لشاهد" - ترجمة من عربي إلى تركي

• tanığın
• tanık
• tanığa
• şahide
• Şahit
• taniga
• tanığı
• tanığına
• tanığını

Bir şeyi netleştirmeme izin ver, potansiyel bir tanığın kaçması için ona para mı verdin yani?
حسناً، فقط لأفهم هذا جيداً، دفعت المال لشاهد محتمل لتساعديها على الهرب؟

Bu adamın federal bir tanığın kimliğini açığa çıkararak suç işlediğine şahidimsiniz.
أضع هؤلاء المهرّجين على المُلاحظة لقد إرتكبوا جريمة بكشف هوية جزئية لشاهد فيدرالي

Bu bayan Kalinda Sharma, bir tanık eklememi onaylamanıza şahitlik etmek için burada.
هذه كاليندا شارما هي هنا كي تشهد موافقتك على أي إضافة لشاهد جديد

Bu saldırı için tanığa ihtiyacın varsa memnuniyetle yaparım.
إن كنت بحاجة لشاهد على ذلك التهجم سأكون مسرورة جداً بذلك

- Allahtan sen Şahit oldun. - şahide mi ihtiyacın var?
حمدا لله أنك شهدت ما حدث وهل تحتاجين لشاهد

Benimse kendisi karakter olan bir taniga...
احتجت لشاهد له شخصية قوية

Güvenilir bir tanığın yeminli ifadesini almışlar. Senin itiraf ettiğini doğrudan duyan biriymiş.
لديهم شهادة تحت القسم لشاهد موثوق أحد ما سمع اعترافك المباشر

Bir tanığın beni teşhis etmesine izin verecek kadar dikkatsiz olduğumu mu sanıyorsun?
أتعتقد أنني مُهمل كي أسمح لشاهد أن يتعرف عليّ؟

Federal koruma altındaki bir tanığın, ...hakkında hiçbir şey bilmediğimiz 200 bin doları nasıl elde edebildiğini biri bana açıklayabilir mi?
أيُمكن لشخص أن يُخبرني من فضلكم كيف يُمكن لشاهد في الحماية الفيدراليّة أن يضع يديه على مئتي ألف دولار ولا نعرف عنها شيئاً؟

Mutlaka bir şeyler kullanıyor. tanık olarak falan lazım mıyım?
لابد انه يدبر شئ ما, هل تحتاجون لشاهد او شئ من هذا القبيل؟

Hefner'ın ölümüne tanık olan biri iki kişinin robot resmini çizmiş.
وصل لشاهد عيان في جريمة " هافنير " تعرف على شخصين

tanık seni teşhis ettiğinde, bunları sana bağlamaya yeterli.
مايهون كثيراً إعداد اجتماع و السماح لشاهد العيان بتحديد هويتك

İyi bir avukata gücümüz yetmezse, iyi bir tanığa ihtiyacımız olacak.
، إن لم نتمكن من دفع تكاليف محامٍ بارع . فسنحتاج لشاهد عيانٍ جيّد

Şimdi, bir tanığa dokunulmazlık teklif etmek üzere olan bir polis o tanık tarafından öldürülüyor.
لذا، شرطي يوشك أن يعطي الحصانة لشاهد يُقتل على يد شاهده

IBC Global'den çok önce, bir asbest davasında uzman tanığa ihtiyacım vardı.
قبل قضية شركة "أي بي سي" العالميّة، كنتُ بحاجة لشاهد خبير في قضية "أسبستوس"

Çünkü bir şahide ihtiyacım olabilir ve sen de Jennifer'la aramda bir şey olmadığını söyleyebilirsin.
لاني قد اكون بحاجة لشاهد وان تخبرها انه لم يحدث اي شئ مع جينفر

Bir şahide ihtiyacım olabilir. Hesabı öde. Sana daha sonra veririm.
علّني أحتاج لشاهد ادفع وسأرده لك لاحقاً

İleri süreceğiniz herhangi bir Şahit tutumumu değiştirmeyecektir.
لا يمكن لشاهد أنتِ تقدميه يمكن أن يغير موقفي ، للأسف.

Paul, Kate'e asik oldugunu onaylamasi için bir taniga ihtiyacin oldugunu mu hissediyorsun?
أتشعر يا (بول) بأنك بحاجة لشاهد حتى تؤكد محبتك لـ (كيت)؟

Polisin görgü tanığı raporunu gördüm.
رأيت صورة للمشتبه به استنادًا لشاهد عيان

Görgü tanığına biraz para verdim hikâyesini değiştirdi.
اعطى لشاهد العيان بعض المال وغيرنا القصة

Savcılık bir görgü tanığını sorgulamış, ve o da onların, soyguncunun göğsünde dövme olmadığını söylemiş.
النيابه سمعت لشاهد عيان وقال لهم ان المدبر لا يحمل وشما على الصدر