Ve öğretmenin karısı seni kahve içmeye davet ederse sadece bir dilim kek al Pelle, unutma. - Davet etmeyecek ki. | Open Subtitles | إن دعتك زوجة المعلم لشرب القهوة تناول قطعة كعك واحدة فقط. |
Allan ile kahve içmeye etekle gidersem bu "Seninle birlikte olmak istiyorum." anlamına mı gelir? | Open Subtitles | إن كنت سأرتدي تنورة عندما أذهب لشرب القهوة مع آلان هل هذا يعني أني أريد أن آتي معك؟ |
Birbirimizi kaybedersek kahve için Dupont Meydanı'nda buluşuruz. | Open Subtitles | ان فقدنا بعضنا سنلتقي في مقهى دوبونت سيركل لشرب القهوة |
Bir kahve içmek için küçük bir kafeye girdim ve Norman'ın arkada oturduğunu gördüm. Ama yalnız değildi. | Open Subtitles | توقّفت في هذا المقهى لشرب القهوة ورأيت نورمان جالساً في الخلف |
Beni bir kaç kez kahveye çağırdı. Ben de onu yemeğe çağırayım dedim. | Open Subtitles | لقد دعتني لشرب القهوة وانا اريد دعوتها للعشاء |
En azından bir kahve ısmarlasam, ya da Danca bir şey söylemeyi denesem? | Open Subtitles | دعيني على الأقل أن أدعوك لشرب القهوة أو أتجرأ وادعوك لعلاقة مع دينيماركي؟ |
Ortadan çıkıp da seni kahve içmeye nasıl çıkardı sanıyorsun? | Open Subtitles | كيف تعتقدين بأنه اصطحبك لشرب القهوة فجأة ؟ |
Şu anda hiç bir hoş erkekle kahve içmeye çıkamam, çıkabilir miyim? | Open Subtitles | لا يمكنني الذهاب برفقة أي فتى لطيف لشرب القهوة |
Birlikte kahve içmeye ne dersin? | Open Subtitles | هل بإمكاننا الذهاب لشرب القهوة معاً أرجوك؟ |
Niçin seni kahve içmeye davet etti sanıyorsun? | Open Subtitles | كيف تعتقدين بأنه اصطحبك لشرب القهوة فجأة ؟ |
Tekrar kahve içmeye döndüğünü görmek çok güzel. | Open Subtitles | من الجميل رؤيتك وقد عُدت لشرب القهوة مُجدداً. |
Bizi kahve içmeye çağırıp bunu mu konuşacaktın? | Open Subtitles | لذا فكّرت بجلبنا هنا لشرب القهوة والحديث عن الأمر؟ |
kahve için işi asmış olman bir yana... çevredeki birini öldürebilirdin. | Open Subtitles | وليس فقط أنك قد أخليتَ موقعك لشرب القهوة كان من الممكن أن تقتل أحد المارة أيضاً. |
Daha sonra kahve için uygun musun? | Open Subtitles | هل لازلتي علي ميعادك لشرب القهوة لاحقاً ؟ |
Arada kahve içmek için uğra. | Open Subtitles | لماذا لا تقوم بالمجيء لشرب القهوة أو ماشابه؟ |
Eğer istersen kahve içmek için bir yerde durabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نتوقف لشرب القهوة بمكان ما إن أردتي هذا |
Bir dahaki sefere birini kahveye çağırmamı istediğinde, silahların patlamayacağından emin olur musun lütfen. | Open Subtitles | في المرة القادمة التي تطلب مني دعوة أحدهم لشرب القهوة, أيمكنك الحرص على أن لا تظهر أسلحة؟ |
Kendini toparladığında, ...beni aramalısın ve gidip biraz kahve içeriz. | Open Subtitles | إذن عندما تستجمع قواك يجب عليك الاتصال بي وسوف نذهب لشرب القهوة |
Dinle, Ben yeniden programı almak için Bayan Blossom'un yanına gidiyorum sonrada beraber kahve almaya gideriz tamam mı? | Open Subtitles | اسمع , سأذهب لأعيد الجدولة مع السيدة بلوسوم وبعدها , سوف نذهب لشرب القهوة موافق؟ |
Kitap kulübündeki Evelyn Danton'la buluşup kahve içeceğiz. | Open Subtitles | لدي ميعاد مع إيفلين دانتون من نادي الكتاب لشرب القهوة |
kahve almak için çıkmamış. | Open Subtitles | لم يخرج فحسب لشرب القهوة. |
Orada taksicilerin gece vardiyası değişiminden önce kahve molası için durdukları bir yer var. | Open Subtitles | يوجد مكان هناك لسائقي التكاسي حيث يتوقفون لشرب القهوة قبل العمل متأخرين طوال الليل |
-Bir keresinde musluklarını onarmıştım. -Hadi kahve içelim! | Open Subtitles | لقد أصلحت لها المواسير ذات مرة لنذهب لشرب القهوة |