Bavullarımı hazırladım, uçak biletimi aldım erkek kardeşine üstsüz fotolarımı yolladım. | Open Subtitles | حزمت الحقائب، وابتعت تذكرة السفر، وأرسلت لشقيقك صورة عارية الصدر. تماماً. |
hastayı kaybedebiliriz sen kardeşine kan vermelisin, sadece yaşaması yeteneklerine bağlı | Open Subtitles | نحن محظوظون لأننا إستطعنا ان نستعمل دمَّـك كى ننقله لشقيقك ونخرجه من الحالة الحرجـة |
Karşı çıkmalarını kardeşine sakla. Kafanın içini görebiliyorum. | Open Subtitles | احتفظ بأعذارك لشقيقك يمكنني رؤية ما يجول في رأسك |
Kardeşin için en iyi kız. | Open Subtitles | أنا مجرد الفتاة المناسبة لشقيقك |
Kardeşinize aitken biz arkadaştık. | Open Subtitles | كنا أصدقاء عندما كنا ننتمى لشقيقك |
Abine hediye alamayacak kadar mı meşguldün? | Open Subtitles | هل انت مشغول جدا ، كي تحضر لشقيقك الاكبر هدية ؟ |
Yaptıklarımı sana ve küstah Ağabeyine kabul ettirmek zorunda değilim. | Open Subtitles | أنا لست بحاجة لتبرير أفعالي لك أو لشقيقك الورع |
Hayır, yas tutmanı ve kardeşine cenaze töreni planlamanı beklerdik. | Open Subtitles | لا، نتوقع أن تكون محزوناً وأن تحضّر جنازة لشقيقك |
Bilet alacak olursam bu çocuklara alırım, senin paralı satılmış kardeşine değil. | Open Subtitles | إذا أردت أعطاء أحدًا تذكّرة فتكون لهؤلاء الصغار، وليس لشقيقك المرتزق. |
kardeşine ne olacak biliyor musun? | Open Subtitles | And you know what's gonna happen to your brother? أتدرى ما الذى سيحدث لشقيقك ؟ |
kardeşine ne yaptın Angie, biliyor musun? Onu duydun. Küçük kardeşini pis kokulu tımarhaneye attırdın. | Open Subtitles | آه "لاتنصتي" ولكنك لم تفعلي ابدًا بالإستماع لشقيقك |
kardeşine de bırak! | Open Subtitles | أتركي البعض لشقيقك |
Ve sakın kardeşine bundan bahsetme. | Open Subtitles | لا تحاولي قول آي كلمة لشقيقك |
kardeşine göz kulak ol. Sana güveniyorum. | Open Subtitles | انتبه لشقيقك أنا أعتمد عليك |
Basit bir şekilde kardeşine ihtiyacın var. | Open Subtitles | أنتِ ببساطة بحاجةٍ لشقيقك |
- İktidarı kardeşine bırak. | Open Subtitles | - أترك السلطه لشقيقك |
kardeşine ne oldu? | Open Subtitles | يا (فيل) , (فيل) , ماذا حصل لشقيقك ؟ |
Kardeşin için üzgünüm. Bu kriket değil. | Open Subtitles | آسف لما جرى لشقيقك لم يكن الآمر جيداً |
Kardeşin için bu muyum ben? | Open Subtitles | هل هذا ما أنا عليه بالنسبة لشقيقك ؟ |
Kral Henry sürgündeyken, idam edilsin diye onu Kardeşinize yem etmeye çalışmıştınız. | Open Subtitles | عندما كان (هنري) في المنفى حاولت تسلميه لشقيقك لكي يعدمه |
Beni serbest bırakırsan Abine olanları çözeriz. | Open Subtitles | حينها يمكننا تصحيح ما حدث لشقيقك |
Ağabeyine saygısızlık yapıp seni tehlikeye atamam. | Open Subtitles | لا يمكنني تعريضك للخطر احتراماً لشقيقك |