Ve zamanla başka bir şey oldum: Güneş tutulması misyoneri. | TED | ومع الوقت، تحوّلتُ لشيء آخر: مُبشّرًا بالكسوف. |
"Bu askeri üslerin amacı Batı yarımküreye nükleer saldırı kapasitesine sahip olmaktan başka bir şey değildir. | Open Subtitles | إن الغرض من هذه القواعد لا يمكن أن يكون لشيء آخر سوى لتوفير القدرة لتوجيه ضربة نووية ضد الجانب الغربي |
Tabii, boyayı başka bir şey için kullanmadıysa. | Open Subtitles | مالم هم كَانوا إستعمال الطلاءِ لشيء آخر. |
Dr. Hood, Ajan Young, Başka bir şeye ihtiyacınız olursa sorabilirsiniz. | Open Subtitles | إن إحتجتم لشيء آخر أطلبوا مني ذلك سنفعل شكراً لك سيدي |
Bölge savcılığı tutuklama için Başka bir şeye ihtiyaç hissetmedi. | Open Subtitles | كان دامغاً، بحيث أن المدّعي العام لم يحتَجْ لشيء آخر للإدانة |
Yani, bugünü düşünmek ya da tam şu anın ileride olacak bir şeyin başlangıcı olduğunu düşünmek istemiyorum. | Open Subtitles | أحب ترك التفكير في الحاضر مثل أن الآن والحاضر هو تمهيد تافه لشيء آخر |
Ve ben , o bildiğiniz yerimi, bir torbaya işemek dışında, başka şeyler için de kullanmak istiyorum. | Open Subtitles | في وقت ما أودّ أن أستعمل تعرفين ماذا لشيء آخر غير التبول في كيس |
Yapamam. Bu başka bir şey için gerekli. | Open Subtitles | لا أستطيع لقد أدخرناه أنا و زوجتي لشيء آخر |
- Futboldan başka bir şey dinleyebilir miyiz lütfen? - Hayır. | Open Subtitles | ألا يمكن الاستماع لشيء آخر غير كرة القدم ؟ |
Muhteşem gözüküyor ama iştahımı başka bir şey için saklıyorum. | Open Subtitles | حَسناً، يَبْدو رائعا لكن أُوفّرُ شهيتَي لشيء آخر |
başka bir şey almaya gitmedikçe, yiyecek almak için eczaneye gitmezsin. | Open Subtitles | انت لا تشترى الطعام من الصيدلية إلا إذا كنت تحضر لشيء آخر. |
Sana sadece seçmeleri iptal ettiklerini söylemek için aramıştım, bu yüzden, belki de başka bir şey için dua etmelisin. | Open Subtitles | إتصلت لأخبرك أنّهم ألغوا الإنتقاء لذا فبوسعكِ الصلاة لشيء آخر |
Baldwin, adam yakalanmış mı ya da başka bir şey olmuş mu diye vesikalıklara bakmasına izin veriyor. | Open Subtitles | بالدوين يتيح له النظر في طلقات القدح , انظر اذا امسك الرجل لشيء آخر. |
Hücresinde kamera veya başka bir şey olduğu için o kadın Churro alana kadar, sessiz kalsa iyi olur. | Open Subtitles | سواء أكان هذا بسبب تلك الكاميرا الدائرية المعلقة أو لشيء آخر.. فإن تلك المرأة حتى تحصل على الكعكة ستكون صامتة تمامًا |
Affınıza sığınarak, komutanım, eğer bu tüneller bizi Başka bir şeye yönlendiriyorsa, o şey tam şurada olabilir. | Open Subtitles | مع كامل إحترامي أيها القائد إذا قامت الأنفاق بلفتنا لشيء آخر فإن ذلك الشيء هنا |
Yani onların emeğini takdir etme nezaketini gösterip Başka bir şeye yönelebilirsiniz. | Open Subtitles | لذا هل يمكنك أن تتحلي بالكياسة لتقدير عملهن وامضي لشيء آخر. |
Bence iyileşme suitlerini boşaltalım. Sadece... onları tamamen Başka bir şeye dönüştürelim. | Open Subtitles | أعتقد أن علينا التخلص من أجنحة الاستشفاء ونحولها لشيء آخر تماماً |
Kızımız sonunda kendini sabotajdan Başka bir şeye adıyor ve sen onun mekanını onun kadar iyi araklıyorsun. | Open Subtitles | ابنتنا أخيرا تكرس نفسها لشيء آخر من التخريب الذاتي وكنت أختلس لها موقع فضلا عن حماستها. |
Başka bir şeye başlarsam çok sevineceğim. | Open Subtitles | إنه لمن دواعي سروري أن أنتقل لشيء آخر |
Başka bir şeye ihtiyacınız olup olmadığını sormaya geldim. | Open Subtitles | توقفت لأسئل لو تحتاجين لشيء آخر |
Ama benim lugatımda, çamaşır sepetine uygun bir yer bulmak için bütün gece ayakta kalmak da başka bir şeyin göstergesidir. | Open Subtitles | أجل، لكن أن تبقى مستيقظاً طيلة الليل لتجد المكان المناسب لسلة غسيلك، علامة لشيء آخر حسب نظري. |
Hayır, ben akıllı tercihler yapman için sana yardım ediyordum ama sebepleri dinlemeye niyetinin olmadığı belli, bu durumda belki de başka şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | لا، أنا كُنْتُ أُساعدُك لتأخذي خيارات ذكية لكن منذ انك من الواضح غير قادرة على الإستِماع إلى صوت العقل ربما إحتجنا لشيء آخر |
Başka şeye ayıracak zamanı yok. | Open Subtitles | ولا يملك وقتاً لشيء آخر |