Bak, böyle bir şey için yeni bir pazar açılabilir. | Open Subtitles | إسمع، قد يكون هناك سوق لشيء من هذا القبيل |
Böyle bir şey için tasarlanmadılar. | Open Subtitles | و هي ليستْ مصصمةٌ إطلاقاً لشيء من هذا القبيل |
Bunun gibi bir şey için mükemmeldir | TED | لذلك فإنها مثالية لشيء من هذا القبيل. |
Ama önce evden bir şey almam gerek. | Open Subtitles | لكني بحاجة لشيء من المنزل أولاً. |
Öyle bir şey için doktora görünmen gerek. | Open Subtitles | تحتاجين وصفة طبية لشيء من هذا القبيل |
Böyle bir şey planladığını anladık. | Open Subtitles | نحن نعرف أنك تخطط لشيء من هذا القبيل. |
Hard diskten bir şey buldunuz mu? | Open Subtitles | هل وصلت لشيء من القرص التخزيني |
Muhtemelen kendime saklamam gereken bir şey. | Open Subtitles | إنهُ لشيء من المفترض أن أبقيه لنفسي، |
Bize lazım olan Litvanya tarafından bir şey. | Open Subtitles | نحتاج لشيء من المنطقة الليتوانية. |
İlk kez böyle bir şey çıkardığınızda, yani elleriniz terler, şu vardır -- bilirsiniz, biraz endişelisinizdir. | TED | الآن ، عند أول طرح لشيء من هذا القبيل ، أعني ، يديك تتعرق ، كنت قد حصلت - كما تعلمون، كنت قلقا قليلا . |
- Neyi bilmek? Baştan beri sende bir şey var. | Open Subtitles | أنت تخطط لشيء من البداية |
Onun gibi bir şey değil. | Open Subtitles | لشيء من هذا القبيل, لا |
Neden? - bir şey lazımdı. | Open Subtitles | أحتجت لشيء من هناك |
- İçeriden bir şey mi alacaksın? | Open Subtitles | -هل أنتِ بحاجة لشيء من الداخل ؟ |
Odamdan bir şey almam gerekiyordu da. | Open Subtitles | لقد.. احتجت لشيء من غرفتي |
Hayley için ölümden çok daha beter bir şey var kafamda. | Open Subtitles | خططت لشيء من أجل (هيلي) أشنع كثيرًا من الموت. |
Ofisinden bir şey almam gerek. | Open Subtitles | أنا بحاجة لشيء من مكتبه |
Mağazadan bir şey istiyor musun? | Open Subtitles | أأنت بحاجة لشيء من محلّات (سوالمارت)؟ |
Ama Sarah için bir şey planlıyorlar. | Open Subtitles | لكنهم يخططون لشيء من أجل (سارة). |
Ama Sarah için bir şey planlıyorlar. | Open Subtitles | لكنهم يخططون لشيء من أجل (سارة). |