Bu, Birleşik Krallık'ta yayımlanan The Guardian gazetesi için yaptığım bir çalışma. | TED | هذه القطعة قمت بعملها لصحيفة الجارديانز في بريطانيا |
Okul gazetesi için makale yazıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | إذاً أنت ذلك الشاب الذي يكتب المقالة لصحيفة المدرسة |
Örneğin, küçük bir internet araştırması bir keresinde yerel bir gazeteye mektup yazdığını ortaya çıkardı. | Open Subtitles | ،على سبيل المثال بحث انترنت صغير يكشف بأنّكَ كتبت ذات مرّة خطاب لصحيفة محلية |
Okul gazetesine yazı yazan genç adam siz misiniz? | Open Subtitles | أن إذن ذلك الشاب الذى يكتب المقالة لصحيفة المدرسة |
Okul gazetesinin son baskısı için sana verdiğim görevlendirme. | Open Subtitles | الواجب الذي أعطيتك إياه عن الطبعة الأخيرة لصحيفة المدرسة. |
Amerikanın önde gelen mamografi üreticisi bu ilanı Washington Post gazetesinde yayımladı. | TED | وقد صرحت احد أبرز اخصائي الاشعة التصريح التالي لصحيفة الواشنطن بوست |
Hepsinin sebebi kimsenin artık okumadığı bir gazetede yazabilmek içindi. | Open Subtitles | كل ذلك لأنها تريد أن تكون مراسلة لعينة لصحيفة لا أحد يقرأها |
Hughes, okul gazetesi için bir röportaja söz verdin. | Open Subtitles | هيوز لقد وعدت بمقابلة لصحيفة المدرسة سوف تكون بعض الظهر .. |
Okul gazetesi için röportaj yapmak konusunda size yazmıştım. | Open Subtitles | راسلتك بشأن إجراء مقابلة معك لصحيفة الجامعة |
Sanırım düşüm bir gün Pazar gazetesi karikatürlerini çizen kişi olmaktı. | Open Subtitles | أعتقد أنني لم أستطع التخلي عن هذا الحلم بأنه في يوم ما سأكون ذلك الرجل الذي يرسم هذه الرسومات لصحيفة الصنداي |
* Don Perkal, MSNBC * "Büyük, siyah bir duman bulutu gördük, onun barut veya silah dumanı koktuğu söylendi. * Gilah Goldsmith, The Guardian * | Open Subtitles | قالت أنها رأت سحابة دخان ضخمة سوداء رائحتها كالكوردايت أو البارود جيلا جولدسميث لصحيفة الجارديان |
Bayan Smith bir gazeteci ve The Sunday Times için biyografimi yazıyor. | Open Subtitles | الآنسة سميث صحافية تكتب مقالاً عني لصحيفة الصاندي تايمز |
Kazançlı bir iş için dünkü gazeteye bakmakla meşguldüm. | Open Subtitles | ...لقد انشغلت انظُر إلى صفحة الوظائف لصحيفة الأمس |
Bir gazeteye gider ve "Birkenau Cerrahı bu adam" derdim ve en nihayetinde onun yargılandığını görebilirdim. | Open Subtitles | "سأذهبُ لصحيفة وأقول"، "هذا "جرّاحُ بيركيناو"" "و أخيراً بوسعي رؤيته يُحاكم". |
Ben de daha etkin sorular sormayı öğrenmek için okul gazetesine katıldım. | Open Subtitles | لذا انضممت لصحيفة المدرسة لاتعلم كيف أسئل أسئلة شديدة اللهجة |
Murdoch The Sunday Times'ı alınca ve Harold Evans, The Times gazetesine geçince hepimiz, bilirsiniz... sonun başlangıcına doğru bakıyormuş gibi hissettik. | Open Subtitles | عندما تولى مردوخ صحيفة صنداي تايمز وذهب هارولد ايفانز لصحيفة تايمز كلهم ادرك انها بداية النهاية |
Tim Messenger. Sandfordlunun Sesi gazetesinin muhabir ve editörü. | Open Subtitles | تيم ماسنجر , محرر وصحفي لصحيفة " مواطنون ساند فورد " ا |
Tim Messenger. Sandfordlunun Sesi gazetesinin muhabir ve editörü. | Open Subtitles | تيم ماسنجر, محرر وصحفي لصحيفة " مواطنون ساند فورد " ا |
Wen Wei Po gazetesinde manşetteydik. Şangay Valisi Liang Yu Chen'de bu haber sayesinde sergiyi ziyaret etti. | TED | وأصبحت قصة الغلاف لصحيفة وين وي بو مما دعى عمدة شانغهاي، السيد ليانغ يو تشين لزيارة المعرض |
Durumu fark ettiğinde karısıyla birlikte dehşete düştüler ve gazetede yayımlanmak üzere bir yazı yazdılar. Sundukları ürünlerin iş gücü ve tedarik zinciri hakkında olabildiğince bilgi sahibi olmanın sorumluluğunu kabul ediyorlardı. | TED | عندما اكتشف ذلك، أصيب هو وزوجته بالصدمة و الرعب و تطلب الأمر منهم كتابة افتتاحية لصحيفة قائلين أن الأمر كان متروكا لنا جميعا لنتعلم كل ما يمكن عن العمالة و سلاسل الإمداد للمنتجات التي ندعمها. |
Daha sonra sen New York Times'a flash belleği verebilirsin. | Open Subtitles | ثم يمكنك إعطاء فلاش الخاص بك حملة لصحيفة نيويورك تايمز. |
Bugünkü gazetenin online halinin fiziki kopyasını alabilir miyim? | Open Subtitles | أيمكننى الحصول على نسخة مادية من الاصدار الالكترونى لصحيفة اليوم ؟ |
Gelecek Postası'nda muhabirim. | Open Subtitles | أكتب لصحيفة المتنبئ اليوميه |
Ben uluslararası bir ajans için çalışıyorum. | Open Subtitles | انا اكتب لصحيفة عالمية |
O kadar kötüydü ki, New York Times'ın bilim bölümünde 1990'da manşet olmuştu. | TED | كان سيىء لدرجة أن هذا كان العنوان الرئيسي في قسم العلوم لصحيفة "نيويورك تايمز"، في آب، 1990. |