Kodumu girdim, efendim. Zamanı ayarlamam gerekli. | Open Subtitles | أدخلت الرمز يا سيدي لكن أحتاج لضبط التوقيت |
Pardon, canım. Sondayı ayarlamam lazım. | Open Subtitles | عفواً يا عزيزتي أحتاج لضبط المجسّ |
Açıyı tekrar ayarlamam gerekiyor. | Open Subtitles | إن يدى كانت بحاجة لضبط |
Depo zeminini ayarlamak için devimsel ve uyarlanabilir algoritmalar kullanıyoruz. | TED | باستخدامنا لخوارزميات ديناميكية وقابلة للتكيف لضبط أرضية المستودع. |
Hayır. Biz planımızı davranışlarımızı doğru bir şekilde ayarlamak için yazdık. | TED | لا. نحن كتبنا ذلك في الحقيقة لضبط توجهاتنا إلى المسار الصحيح فقط |
Bak, DHD'yi ayarlamak için 5 dakika kaldı derken, 2 dakika demek istemiştim. | Open Subtitles | أنظر لقد قلت خمسة دقائق لضبط الدي اتش دي أعني دقيقتين |
En büyük cihad, kutsal savaş kendi egonu kontrol etmek için yaptığın mücadeledir. | Open Subtitles | وأعلى درجات الجهاد هو جهاد النفس جهاد لضبط نفسك عند الغضب |
Saatleri ayarlamak için bir ulaşım paneli olmalı. | Open Subtitles | حسناً , لابد ان يكون هناك لوحة دُخول طريقة لضبط الساعات |
Koltuğu ayarlamak için bile bir düğmesi var. | Open Subtitles | هناك وأبوس]؛ ق حتى زر لضبط قطني الخاص بك. |
"Şanzımanı ayarlamak için, motoru durdur ve ayarlayıcı somunu Şanzıman bağından ayır. | Open Subtitles | "لضبط مقبض التبديل، أوقف المحرك وأفصل جهاز الضبط عن مقبضالتبديل. |
Psikiyatristlerin davranışları kontrol etmek için ilaç yazma yetkisi vardır. | Open Subtitles | أطباء الأمراض النفسية يصفون العقاقير لضبط الحالة النفسية. |
Bunca edevat benim 69 model Chevy'yi tamir etmek için değil sanırım? | Open Subtitles | أخمّن أن هذا العتاد ليس لضبط سيارتي الشيفوليه موديل 1969. |