Onlarınkinin dünyanın en güzel işi olduğunu düşünmüşümdür hep. Bütün gün motosiklet tepesinde suçları aydınlatıp, kötü adam kovalıyorsun. | Open Subtitles | لطالما اعتقدت إنّها الدراجة الأروع تأخذ جولة بالدراجة طِوال اليوم، تحلّ الجرائم، تستمر بمطاردة |
Yine de katı bürokratik yönetim kontrolü olmadan daha fazlasını başarabileceğimizi düşünmüşümdür hep. | Open Subtitles | ومع ذلك، لطالما اعتقدت أن بوسعنا تحقيق الكثير دون تحكم الإدارة البيروقراطي |
Hapse girmenin en kötü yanının sana eşlik edenler olacağını düşünmüşümdür hep. | Open Subtitles | لطالما اعتقدت أن أسوأ جزء في أن تكون مسجوناً ستكون الرفقة |
Sevdiğin insanların tehlikede olduğunun hissedilebileceği düşüncesine hep inanmışımdır. | Open Subtitles | لطالما اعتقدت أنه يفترض أن تحس حين يتعرض أحبابك للخطر |
Sikin olduğuna hep inanmışımdır. | Open Subtitles | لطالما اعتقدت أن لك قضيب |
Bunu yapmazsam daha uzun yaşayacağımı düşünmüşümdür hep. | Open Subtitles | لطالما اعتقدت اننى ساعيش اكثر بدون طموح |
İstifa ettiği zaman Rust'ın ruh halini de etkilediğini düşünmüşümdür hep. | Open Subtitles | لطالما اعتقدت أنها كانت سبباً (من أسباب رحيل (رست "م . م . |