Gündüz sıcaklıkları, ekmek pişirmek için yeterli seviyedeydi ve bu bölge, deniz seviyesinin 1,5 km altındaydı. | Open Subtitles | درجات الحرارة نهاراً كانت ساخنة كفاية لطهو الخبز. و كانت على عمق يفوق الميل تحت مستوى البحر |
Artık vejeteryan yemek pişirmek zorunda değilim. | Open Subtitles | الآن لم أعد مضطرة لطهو هذا الهراء النباتي |
Lükslerimden, televizyonumdan vazgeçersem, günbatımından sonra kitap okumazsam ve sobayı sadece yemek pişirmek için günde üç kez kullanırsam, bana gönderdiklerinle idare edebilirim. | Open Subtitles | إذا تخلّيتُ عن الكماليات, والتليفزيون, ولم أقرأ بعد الغروب... ولم استخدِم الموقد إلّا فيما ندر لطهو ما يكفى ثلاثة أيام مرّة الواحدة, |