çok tatlı -Sana bayılıyor | Open Subtitles | ـ انها لطيفة للغاية ـ انها تحبك |
Teşekkür ederim, çok tatlı vardır. | Open Subtitles | ياإلهى , شكرا لك أنت لطيفة للغاية |
Hayır. Kadın Çok hoş. Onunla süpermarkette karşılaştım. | Open Subtitles | كلا انها لطيفة للغاية ، قابلتها في السوبرماركت |
Onunla karşılaşmadım, ama Çok hoş olduğunu duydum. | Open Subtitles | أنا لم أقابلها.. لكني سمعت أنها لطيفة للغاية |
Yardımımıza ihtiyacı olan çok güzel bir kız bekliyor. | Open Subtitles | ثمة فتاة لطيفة للغاية بانتظار مساعدتنا الآن. |
- Eminim vardır... ..ve eminim ki hepsi de çok sevimli isimlerdir. | Open Subtitles | أنا متأكد من ذلك وهي أسماء لطيفة للغاية على ما أعتقد |
En kötü yanı ne biliyor musun? Sen Çok hoş birine benziyorsun. | Open Subtitles | أتعرفين أسوأ شيء .. في هذا أنكِ لطيفة للغاية |
Hayır, Fay ile telefonda konuştuk. Çok iyi biri. | Open Subtitles | لا , فاى و انا تحدثنا عبر الهاتف انها لطيفة للغاية |
Baban da onun çok tatlı olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | والدكِ يعتقد أنها فتاة لطيفة للغاية |
Fazla abarttım ve bu bugün çok tatlı görünmem benim hatam. | Open Subtitles | لقد بالغت في رد الفعل ... و، أنت تعرف، إنه إنه خطأي للظهور لطيفة للغاية اليــوم |
- Ne? ! Sinirliyken çok tatlı oluyorsun. | Open Subtitles | أنتِ لطيفة للغاية عندما تغضبين |
Çok serttir. Ama tanıdığınızda Çok hoş bir hanımdır. | Open Subtitles | قاسية كالمسامير، لكن سيّدة لطيفة للغاية مجرّد أن تعرفها |
Bu rolün ona uygun olduğunu hissediyorum... ve ayrıca Çok hoş bir İsfahan aksanı var. | Open Subtitles | شعرت أن الدور سيناسبها وكانت أيضا تتميز بلكنة أصفهانية لطيفة للغاية |
Bana etrafı göstermen Çok hoş bir hareket. | Open Subtitles | أنتِ لطيفة للغاية كى ترينى المكان هنا وهناك |
Antarktika'nın bu mevsimde çok güzel olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | سمعت أن القارة القطبية الجنوبية لطيفة للغاية بهذا الوقت من العام |
Yani kız çok güzel falan ama onlar benim ilgimi çekmiyor... | Open Subtitles | هي لطيفة للغاية .. لكنني لستُمهتماًبـ ... |
Odan çok güzel görünüyormuş. | Open Subtitles | غرفتك تبدو لطيفة للغاية هذة الأيام |
Gerçekten çok sevimli. | Open Subtitles | إنها لطيفة للغاية. |
Gerçekten çok sevimli. | Open Subtitles | إنها لطيفة للغاية. |
- Çok hoş birine benziyor ve umarım ikiniz de mutlu olursunuz. | Open Subtitles | وهي تبدو لطيفة للغاية وأتمنى لكما السعادة |
Birlikte kalacağın bayan Çok iyi biriymiş. | Open Subtitles | سمعت أن السيدة التي ستمكثين معها لطيفة للغاية لذا استخدمي.. |
Çok nazik bir davranış. Sanırım az sonra burada olurlar. | Open Subtitles | إنها بادرة لطيفة للغاية, أعتقد أنهم من المفترض أن يصلوا هنا قريباً |
Ve geçmişte, bir kadın benimle özelini paylaşacak kadar kibar olup, ve benden kondom takmamı istediğinde, bunu bir gülümsemeyle yapardım. | Open Subtitles | وفي أفضل الحالات، إن كانت إمرأة لطيفة للغاية لمشاركة أعضائها معي وطلبت مني أن أرتدي واقي، سأترديه وأنا مبتسم |
Çok naziksiniz, ancak kendimi zorla davet ettirmiş olmak istemem. | Open Subtitles | أنتِ لطيفة للغاية ، لكن لا ينبغـيّ علـىّ أن أكون مُتطفلاً |
Çok tatlısın sen. Çok nazik bir yüzün var. | Open Subtitles | أنتِ لطيفة للغاية ولديكِ وجه لطيف |