Onun ailesine ne yaptığının farkında mısın? | Open Subtitles | هل لديك ادنى فكرة عن ماذا فعلته لعائلتها ؟ |
Eğer telefon numaranızı bırakmak isterseniz ailesine verebilirim. | Open Subtitles | إذا أردتي أن تتركي رقم هاتفك سوف أعطيه لعائلتها |
Benim ihtiyar ailesine yüklü para verdi, uyandığında hepsi onun olacak. | Open Subtitles | في غيبوبة؟ لقد اعطينا لعائلتها المال الكافي لتعويضهم ولكي تتمكن من النهوض |
Çünkü ailesinin parası varsa, o zaman senden hiçbir şey istemez. | Open Subtitles | لأنه إن كان لعائلتها نقود إذا لن تريد أي شيء منك |
Ama ailesi için yapman gereken bir fedakârlık daha var. | Open Subtitles | لكن هُناك أكثر من تضحية يجب .عليك أن تقدمها لعائلتها |
Sonra kız, ailesine bunları yapanlara bedelini ödetmek istedi. | Open Subtitles | بعدها ، تعهدت الفتاة بان تدفع الثمن لمن سبب ذلك لعائلتها |
Bu da onu olası kurbanlar arasına sokar. Onu ailesine canlı olarak kavuşturmak için elimizden geleni yapacağız. | Open Subtitles | مما يعني أنّها ضحية أيضاً، وسنفعل المستحيل لنعيدها لعائلتها سالمة. |
Ve kısa zaman önce ailesine üç küçük yeni yavru daha ekledi. | Open Subtitles | وأضافت للتوّ ثلاثة أعضاء صغار جدد لعائلتها |
Bir hücrede yalnız başına tutuluyor, ve ailesine ne diyeceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | إنّها تجلس في زنزانة بمفردها ولا أعرف ما أقول لعائلتها |
Ve eğer orada birileri Jessica'yı tutuyorsa lütfen bırakın, onu seven ve özleyen ailesine ve ait olduğu evine dönsün. | Open Subtitles | واذا كان هناك أحدا لديه جيسيكا ارجوك دعها تعود للمنزل لعائلتها نحن نحبها ونفتقدها وهي تنتمي الينا |
Onu ele vereceğini düşünüp gerildi ve bu yüzden ailesine bakacağını söyledi. | Open Subtitles | توتر لرؤيتها تتملق له لكي تحصل على معاملة مختلفة لعائلتها |
Hayır, Lindsay'in ailesine verdiği adres merkezde bir posta kutusuna yönlendiriliyor. | Open Subtitles | لا,رقم الشقة التي أعطته ليندساي لعائلتها يتطابق مع رقم صندوق بريد المركز |
Tekne partisinde ailesine kırgın olduğunu göstermişti. | Open Subtitles | أوضحت استيائها لعائلتها في القارب يوم الحفلة |
Nasıl bir kadın ailesine hazır yemek servis eder ki? | Open Subtitles | أي نوع من النساء هي التي تقدم لعائلتها مأدبة عشاء التلفزيون. |
Bu vakfa olduğu kadar ailesine de düşkündü. | Open Subtitles | لقد كانت مُحبّة لعائلتها كما كانت للمنظمة. |
Hikayeye göre ailesine tecavüz edip hepsini öldürmüşler. | Open Subtitles | تبدأ القصص بقتلهم واغتصابهم لعائلتها كاملة. |
Bu ailesine yapılan yasadışı bir güçlüktür. | Open Subtitles | هذا القرار الغير مبرر سيسبب المشاكل لعائلتها. |
Bugün en büyük dileği, şu an üç kıtada bulunan tüm ailesinin yeniden bir araya gelmesi. | TED | اليوم، أكبر أمنيتها لعائلتها كلها، الموجودة الآن في ثلاث قارات، أن يتم لم الشمل. |
ailesinin kafatasları bile değildi | Open Subtitles | اتعرف ان الاجابة هي انه ولا واحدة من هذه الجماجم هي لعائلتها |
Yani, yıllardır söylüyordu demek istiyorum. ailesi ve çocuklarına da yalan söylüyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تفعله منذ سنوات, تفعله لعائلتها, اطفالها. |
-Evet. ailesi özel koruma ücretini verebilecek mi? | Open Subtitles | هل يمكن لعائلتها أن تتحمل نفقات الحراسة الخاصة؟ |