| En iyi yol, Nehri geçmek. | Open Subtitles | أعتقد إن أفضل طريقة لعبور النهر. |
| Nehri geçmek için Galler'de. | Open Subtitles | في ويليز، لعبور النهر |
| Bir arkadaşım buraya kadar getirdi nehrin diğer tarafında da başka bir arkadaşım bekliyor. | Open Subtitles | حسنا، أحضرني صديقا إلى هنا وأخر أصطحبني لعبور النهر |
| Ben nehrin karşısına geçmek için güvenli bir yol bulmaya çalışacağım. | Open Subtitles | سوف أبحث عن طريق آمن لعبور النهر |
| Evet eski Yunan inanışına göre biri öldüğünde ağızlarına bozuk para koyalar ki yeraltı dünyasında nehirden geçerken verilir. | Open Subtitles | يعتقد بعض الأشخاص أنه يجب وضع عملة معدنية في فمهم حتى يستطيعون إستخدامها كعملة لعبور النهر للوصول إلى العالم السفلي |
| Barbarossa zırhını çıkarmayı unuttuğu için, nehirden geçerken boğuldu. | Open Subtitles | (بربروسا) غرق في طي النسيان حين نزل بدرعه لعبور النهر |
| Pardon bayım, nehrin üzerinden geçen köprü ne tarafta? | Open Subtitles | أعذرْني سيدي أَي طريق إلى لعبور النهر |
| Geniş nehrin üstünde gerili olması için dayanıklı olması gerek. | Open Subtitles | و متانته ضروريّة لعبور النهر الواسع |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 