ويكيبيديا

    "لعشرات" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • düzine
        
    • düzinelerce
        
    • onlarca
        
    • on binlerce
        
    • yıllardır
        
    Her birinin içinde mermi olan çikolata parçacıklı bir düzine kurabiye. Open Subtitles أحتاج لعشرات من قطع الكعك مع رصاص في كل منهم
    Şimdi de bir düzine terörist organizasyon için para aklıyor. Open Subtitles في الوقت الرّاهن يقوم بغسيل أموال لعشرات المنظّمات الإرهابيّة
    düzinelerce farklı tip tüyün isim, renk, kullanış ve şeklini söyleyebilirim. Open Subtitles بوسعي أن أعرف الأسم، اللون، الفائدة والنزعة لعشرات الأنواع من الطيور،
    Bunu korunaklı bölgelerde yetiştirme programından faydalanan nesli tükenmekte olan düzinelerce hayvana anlat. Open Subtitles قولي هذا لعشرات الفصائل المعرضة للخطر التي انتفعت من برامج التربية في الأسر
    Örnek olarak misk sığırı sürüleri, onlarca kilometreye dağılmış olabilir. Open Subtitles ثور المسك على سبيل المثال قد تكون متباعدة لعشرات الأميال
    Sürü, kendi iradeleriyle ortak bir amaç için birleşmeyi seçen on binlerce gönüllüden oluşan bir topluluktur. TED السرب هو تجمع لعشرات الآلاف من المتطوعين الذين اختاروا برضاهم العمل نحو هدف مشترك.
    Büyücüler ve kahinler uzun yıllardır birbirileriyle çatışıyorlar ama iki grup da teknolojiyi başarılı bir gelecek için önemli buluyor. TED جابَه السحرة والأنبياء بعضهما لعشرات السنين، لكن كلاهما يؤمن أن التقنية هي السبيل لمستقبلٍ ناجح.
    Bir düzine gıda sanayi taşeronu için, danışman. Open Subtitles الحركة والتنقل إلى الرجل لعشرات الباطن الصناعات الغذائية.
    Geçen yıl sadece bir düzine zor dava için 36 Milyondan fazla fatura kestik. Open Subtitles ففي العام الماضي دفعنا أكثر من 36 مليون دولار كفواتير لعشرات الدعاوى من التضرر
    Her birimiz, nispeten küçük gezegenlerden birinin en dış yüzeyinde yaşayan ve yerel bir yıldızın etrafında birkaç düzine tur atmış olan minik canlılarız. Open Subtitles كلٌ منا كائن صغير راكب في أقصى القشرة الخارجية لأحد أصغر الكواكب لعشرات قليلة من الرحلات حول النجم المحلي.
    Bu, binlerce çalışanı olan karmaşık bir şirket. Yüz milyonlarca dolarlık roket yakıtı itici sistemleri işi yapan, Brezilya'da 4.000 ATM işleten, binlerce düzine gelir vergisi düzenleyen bir şirket. TED هذه شركة كبيرة بها الالاف من الموظفين، مئات الملايين من الدولارات تصنع أنظمة صواريخ تعمل بالبارود و تدير 4 الاف صراف آلي في البرازيل تجهز لضريبة الدخل لعشرات الألاف .
    On yıllar boyunca, araştırmacılar ve istatistikçiler oylama yapmak ve oy saymak için düzinelerce karmaşık yol buldular ve hatta bazıları uygulamaya da konuldu. TED على مر العقود، توصّل الباحثون والإحصائيون لعشرات الطرق المعقدة من إجراءات وفرز الأصوات، وبعضها كان موضع التنفيذ.
    Gemiyle düzinelerce ülkeye teslimat yaptık. Open Subtitles أوصلنا العلاج لعشرات البلدان على متن هذه السفينة
    Birbirimizin hayatını düzinelerce kez kurtardık. Open Subtitles أنقذنا حياة بعضنا البعض لعشرات المرات
    Şimdi bu fotoğraf, Bu bilgiyi anlamak için ve ikili bilgiyi görsele çevirmek için düzinelerce tekniğim var, Bu yüzden saniyeler içinde, bu bilgiyi alıp diğer düzinelerce tekniği atabiliriz tam olarak neye baktığımızı bulabilmek için. TED ولأني أعلم بأنها صورة، كان لدي العشرات من تقنيات التحويل الثنائية لمشاهدة وفهم هذه المعلومات، وفي ثوان، يمكننا أخذ تلك المعلومات، ونخضعها لعشرات التقنيات للتحويل البصري من أجل أن نعرف بالضبط ما ننظر إليه.
    Bu patoloji uzmanlarına onlarca yıldır öğretilenlerin tam tersi. TED وهذا عكس ما تعلمه أخصائي الأمراض لعشرات السنين
    Bu Nightingale koğuşu adıyla, onlarca yıl hastane tasarımında egemen oldu ve bazı unsurları bugün hâlâ kullanılıyor. TED جناح نايتنغيل، كما أطلق عليه، هيمن على تصميم المشافي لعشرات السنين التالية، ولا تزال بعض عناصره قيد الاستخدام لليوم.
    Geri kalan 120 bin kadarı, her gün iş yapıyor görünmüyorlar, ama bunlar türümüzün geçmişte nasıl iş yaptıklarının bir arşivi, on binlerce sene öncesine gidiyorlar. TED يوجد لدينا مئات الآف غيرها والتي لا يبدو ان لديها وظيفة يومية ولكنها تمثل ارشيف تاريخي لما كنا عليه كجنس بشري تعود لعشرات الآلاف من السنوات
    on binlerce kilometre karelik alanlarda su bulmak için inanılmaz bir zihinsel haritaya sahip baskın dişiler ...sürüye rehberlik ediyor. Open Subtitles تتبع خريطة عقلية مُدهِشة لكلِّ حُفر الماء التي يُمكن إيجادها لعشرات الآلاف من الكيلومترات المربعة
    Büyücüler uzun yıllardır nükleer enerjinin iklim değişikliğinde kilit rol oynadığını düşünüyor. TED كان السحرة يجادلون لعشرات السنين حرفيًا أن الطاقة النووية أساسية لحل تغير المناخ.
    İnsanoğlunu yok etmek adına verdikleri savaş, on yıllardır şiddetle devam ediyordu. Open Subtitles ''إستمرت حربها لإبادة البشرية لعشرات الأعوام''

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد