Fakat bir Hafta sonu için gelirsin diye umut ediyordum. | Open Subtitles | ولكنني كنت أتمنى أن تأتين، ولو لعطلة نهاية الأسبوع فحسب. |
Sadece Hafta sonu için davet edilen bay ve bayanların listesini biliyorum. | Open Subtitles | فقط قائمة السيدات و السادة المدعوون لعطلة نهاية الأسبوع |
- Seni Hafta sonu ararım. - Tamam, numaram rehberde var. | Open Subtitles | ـ سأدعوك لعطلة نهاية الأسبوع ـ حسنا، أنا متواجد بالمكتبة |
Ben daha ziyade bir haftasonu için birlikte bir tatil planlamaktan söz ediyordum. | Open Subtitles | كنتُ أفكّر بالتّخطيط لعطلة نهاية الأسبوع |
Diğerlerinin annelerini aramak.Belki bu hafta sonuna birşeyler ayarlamak gibi. | Open Subtitles | أتصل ببعض الأمهات ، ربما أرتب شيئا لعطلة نهاية الأسبوع القادمة |
Bu arada, Hafta sonu için tekrar teşekkür ederim. | Open Subtitles | بالمناسبة، شكراً ثانيةً لعطلة نهاية الأسبوع هذه. |
- Bu Hafta sonu için yanımıza aldım. | Open Subtitles | هو لعطلة نهاية الأسبوع هذه. فقط هذا الوقتِ، |
Bu Hafta sonu için ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | ما هو شعورك بالنسبة لعطلة نهاية الأسبوع هذه |
Bu Hafta sonu için ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | ما هو شعورك بالنسبة لعطلة نهاية الأسبوع هذه |
Çocuk Esirgeme Hafta sonu sebebiyle şu anda kapalı. Pazartesi sabah dokuzda açılacağız. | Open Subtitles | خدمات رعاية الأطفال مغلق لعطلة نهاية الأسبوع الأن و سنفتح يوم الأثنين في الساعة 9 صباحا |
Bak ne diyeceğim, ...Hafta sonu şehirde olacaklar. | Open Subtitles | سأخبرك بهذا إنّهما هنا لعطلة نهاية الأسبوع |
Arkadaşının teknesi, bu Hafta sonu için hala müsait mi? | Open Subtitles | أما زال مركب صديقك متوفراً لعطلة نهاية الأسبوع هذه؟ |
Bütün hayatım boyunca beklediğim Hafta sonu için hazır mısın? | Open Subtitles | أأنت جاهز لعطلة نهاية الأسبوع التي كنت أنتظرها طوال حياتي ؟ |
Şehirliler buraya gelirler Hafta sonu kalırlar, ortadan kaybolurlar. | Open Subtitles | يأتون من المدينة إلى هنا يبقوا لعطلة نهاية الأسبوع ، ثم يختفوا |
Dinleyin çocuklar. Bu şeyi Hafta sonu için kiraladık. | Open Subtitles | إسمعوني، يا رفاق، إستأجرنا هذا الشيء لعطلة نهاية الأسبوع. |
Hafta sonu boyunca uzaklarda olacağımı belirten bir not bıraktım. | Open Subtitles | تركت مذكرة تقول باني سأكون بعيدا لعطلة نهاية الأسبوع |
Bu durumda, bu Hafta sonu için bir planın var mı? | Open Subtitles | في هذه الحالة ، أيّ خطط لعطلة نهاية الأسبوع ؟ |
Saat 6:30'da haftasonu için karısına toplanmaya yardım etmiş. | Open Subtitles | في السادسة والنصف ذهب للطابق العلوي لمساعدة زوجته بالترتيب لعطلة نهاية الأسبوع. |
Çünkü buraya haftasonu için gelip de bir fahişenin üzerine kusmayan ilk İngilizler bizleriz. | Open Subtitles | لأننا أول ثلاث رجال بريطانيين يأتون هنا لعطلة نهاية الأسبوع بدون التقيؤ على عاهرة |
Size bir tercih sunuğumu farzedin. Bir haftasonu için Roma'ya mı gitmek isterdiniz? Bütün masraflar ödenmiş, otel, ulaşım, yemek, kahvaltı, Basit bir kahvaltı, ve diğer herşey. Yoksa Paris'te bir haftasonunu mu tercih ederdiniz? | TED | تخيلوا أنني أعطيتكم خياراً. هل تريد الذهاب لعطلة نهاية الأسبوع في روما؟ وكل المصاريف مدفوعة، الفندق، المواصلات، الطعام، الإفطار، وإفطار ملكي، كل شئ. أو عطلة نهاية أسبوع في باريس؟ |
hafta sonuna yer ayırttım. | Open Subtitles | كلنا حَجزنَا لعطلة نهاية الأسبوع هذه. |
1-800-TazeMEME'yi arayın ve yeni göğüsler için hafta sonuna randevu alın. | Open Subtitles | -أتصل بـ1-800 وأحصل لنفسك على أثداء كبيرة لعطلة نهاية الأسبوع |