Heralde yanlış adrese gönderdin, çünkü bana hiçbir şey gelmedi. | Open Subtitles | لابد أنك أرسلتهم لعنوان خطأ، لاني لم أستقبل أي شيء. |
Bir adrese ihtiyacım var. Ve bulabilirsen bir isim. | Open Subtitles | أنا أحتاج لعنوان ، أو إسم ، إذا يمكنك هذا |
Sanırım nakliyat adresi yerine yanlışlıkla fatura adresine yollandı. | Open Subtitles | أعتقد حصلت على إرساله إلى عنوان الفواتير خلافا لعنوان الشحن. |
Yaş, silahlı soygun hükümlüleri hapiste geçirilen süre ve coğrafi profile dayanan tahmini ikamet adresi. | Open Subtitles | السن، تهمة السرقة المسلحة الوقت الذى تم قضائه فى السجن موقع تقريبى لعنوان المنزل بناءا على |
Kayıtlara göre müşteri aldığı son adres Church Sokağı olarak görünüyor. | Open Subtitles | اخر رحلة له كانت مسجلة لعنوان في شارع تشيرش |
Tabii ki sahte bir adres çıktı ama aynı adres tekrar kullanılırsa sistem bana haber verecekti. | Open Subtitles | لقد تعقبتها لعنوان من الواضح أنه مزيف لكنني وضعت نظام مراقبة اذا ما استعمله مرة أخرى |
Bay O'Neal'in adresine baktığımda binanızın onun Central Park manzarasını tamamen kapattığını görüyorum. | Open Subtitles | تبعا لعنوان السيد اونيل هنا بنايتك ستقوم تماما بسد مجال رؤية سنترال بارك |
Belki alan o değildir ama yüklenen dosyayı alan kişinin IP adresini buldum. | Open Subtitles | ربما ليس من أخذه لكنني وصلت لعنوان الآي بي للشخص الذي استقبل الملفات المرفوعة |
O taksi Hetty'yi Prag'daki o adrese bıraktığından beri hiçbir şey. | Open Subtitles | لا شيء منذ سيارة الأجرة أوصلتها لعنوان في " براق " |
Evet, son maaş çekini başka bir adrese yollamamı istedi. | Open Subtitles | أجل, طلب منّي إرسال شيكه الأخير لعنوان مختلف. |
Çünkü içindeki bir adrese ihtiyacım var ve onu buldum. | Open Subtitles | لأنني بحاجة لعنوان موجود في الدفتر، ووجدته. |
Bir valizi Brooklyn'deki bir adrese götürmesini istemiş. | Open Subtitles | إذا اخذ الحقيبة لعنوان في بروكلين |
IP adresi üzerinde derinlemesine bir analiz yaptım, ...son yerleştirme işleminin nereden yapıldığını inceledim. | Open Subtitles | لقد قمت بتحليل أعمق لعنوان البروتوكول من حيث أتى التضمين الأخير ؟ |
Yargıçtan mahkeme celbi almayı başardım Frenchman'nin adresi gerek. | Open Subtitles | تمكنت من إستصدار مذكرة إحضار من القاضي ولكنني بحاجة لعنوان الفرنسي |
İsmini bulduk. - adresi yok. İnsan diz ameliyatı olurda nasıl adres bırakmaz? | Open Subtitles | لدينا اسم - ولكن لا وجود لعنوان ، كيف لشخص أن يخضع لجراحة في الركبة |
Mariana, bana evin adresi lazım. | Open Subtitles | ماريانا أنا بحاجة لعنوان منزلها من فضلك |
Numarayı takip ettim. Şehir merkezinde bir adres çıktı. | Open Subtitles | لقد تتبّعتُ الرقم لعنوان في وسط المدينة. |
Bu iş, adres olarak 4. caddeyi göstermişler. | Open Subtitles | مشروعه، مسجل لعنوان بالشارع الرابع |
Tamam, sunucu bu IP adresine mesaj yolluyor. | Open Subtitles | حسناً، الخادم أرسل الرسالة لعنوان الآي بي هذا |
O Çin uyruklunun ip adresini takip etmeseydik ordunuzdan hâlâ bilgi sızdırılacaktı. | Open Subtitles | بدون تعقبنا لعنوان بروتوكول الانترنت لذلك المُواطن الصيني، فلكان سيظلّ لديك تسريب معلومات عسكريّة. |
Hesaplarını hackleyenlerin kökünü bulmak için I.P. adresini inceledim. | Open Subtitles | تقفيت أثر أصول الاختراق على حساباتك لعنوان بروتوكول محدد |
Tek taşla iki kuş birden vuracak. Böylece elimde bir adresle buraya geliyorum. | Open Subtitles | عصفورانبحجرواحد، لذلك أنا أتى للبلده لعنوان ما |