İkinizin babanıza, buraya tek bir amaç için geldiğimi söylemenizi istiyorum. | Open Subtitles | و أنا أريد أن تخبروا والديكما أنني هنا لغرض واحد فقط |
Toplanan tüm veriler, tek bir amaç için: kalp krizleri gerçekleşirken onları saptamak. | TED | وتجمعُ كل هذه البيانات لغرض واحد: اكتشاف النوبات القلبية عندما تحدث. |
Her böcek sadece tek bir amaç için yaşar türünü devam ettirmek. | Open Subtitles | تعيش كل حشره لغرض واحد فقط البقاء على نوعها الخاص |
Paris'e sadece tek bir şey için gidildiğini söyleyebilirim. | Open Subtitles | فإن الناس يذهبون إلى باريس فقط لغرض واحد. |
Tate, DNA gigabaytlarını tek bir şey için kullanıyormuş. | Open Subtitles | تَيت كان يستخدم الجيجابايت الخاصة بحمضة النووى لغرض واحد |
Bir tek amaçla grup halinde her şeyi yakarak hareket ediyorlardı. | Open Subtitles | احتشدوا مثل الجراد, احرقوا كل شيئ في طريقهم, منقادين لغرض واحد |
Biz tamamen tek bir nedenden dolayı buradayız, o da tanrıların isteğini yerine getirmek. | Open Subtitles | نحن جميعا هنا لغرض واحد تكريما لإرادة أسيادنا |
tek bir amaç için yaşıyorum. Tek bir amaç. | Open Subtitles | أعيش لغرض واحد غرض واحد فقط |
tek bir amaç için üretilen yüksek teknoloji ürünü New York polisinin sıkıcı evrak işlerine yardım ediyor. | Open Subtitles | (سايب أورغنايزر) ، شرطي آلي عالي التقنية صُنع لغرض واحد فقط ليساعد قسم شرطة (لوس أنجلوس) في التعامل مع الأعمال الورقية المملة |
Artık tek bir amaç için yaşıyorsun. | Open Subtitles | ... أنت متواجد الآن لغرض واحد |
(Alkış) Belki de gelecekte yalnızca tek bir amaç için çalışan varsayımlı yapay zekâ hakkında endişelenmek yerine, zaten şu an var olan bu kaçak yapay zekâyı, tek bir amaca hizmet eden haber akışını düzeltebiliriz. | TED | (تصفيق) وبدلًا من الشعور بالقلق حول المستقبل الافتراضي والذكاء الاصطناعي الجامح الذي يصل لأقصى درجاته لتحقيق هدف واحد، نستطيع معالجة الذكاء الاصطناعي الجامح الذي يتواجد بالفعل الآن، التي تعمل على زيادة المتابعات الإخبارية لأقصى حد لغرض واحد. |
Bu sergiden elde edilen gelir bir tek amaçla kullanılacak. | Open Subtitles | وعائدات هده المعارض ستدهب لغرض واحد... |
Herneyse, büsbütün yeni bir amaçla geri döndü, sadece tek bir nedenden ötürü. | Open Subtitles | مع ذلك ، لقد عاد بهدف جديد كلياً المكائد التي يمكن تفسيرها فقط لغرض واحد |
Seni sadece bir nedenden hayatta tutuyorduk. | Open Subtitles | أبقيناك حية لغرض واحد فقط |