Fırından yeni çıkmış tarçınlı rulo, kuru üzüm yok ve dondurma kaplı. Tıpkı sevdiğin gibi. | Open Subtitles | لفّة القرفةِ مخْبُوزةِ جديد، خالي مِنْ الزبيب ومغطاة بالسكرِ، |
Yanlış anlamayın efendim ama bir rulo alüminyum folyo nasıl olacak da 150 metrelik bir gemi gibi görünecek? | Open Subtitles | لا أقصد أن أكون بليد، سيدي لكن كيف لفّة من قصدير الألمنيوم من المفترض أن تبدو وكأنها المدمرة بكبرها ؟ |
Bir rulo tuvalet kağıdı bitirmişimdir. | Open Subtitles | أنا لا بدَّ وأنْ مَررتُ به a لفّة كاملة مِنْ ورقةِ المرحاضِ. |
Şu merdivenlerden hızlıca çatıya çıkmanı, yanına hortum rulosunu almanı sonra aşağıya geri getirmeni istiyorum. | Open Subtitles | أُريدكِ أن تصعدي تِلك السلالم إلى السطح، إنتزعي لفّة الخرطوم، أحضريه إلى هُنا، بسرعة ولكن بحذر. |
Şu merdivenlerden hızlıca çatıya çıkmanı, yanına hortum rulosunu almanı, sonra aşağıya geri getirmeni istiyorum. | Open Subtitles | أُريدكِ أن تصعدي تِلك السلالم إلى السطح، إنتزعي لفّة الخرطوم، أحضريه إلى هُنا، بسرعة ولكن بحذر. |
Yanması geçtikten sonra, doktorlar rulo gofret gibi... soymak zorunda kaldı. | Open Subtitles | بَعْدَ أَنْ بَردوا، الأطباء كان لا بُدَّ أنْ يُقشّروهم مِنْ مثل... لفّة فاكهةِ تَرْفعُ. |
Anders: Bana bir rulo renkli film uzatsana. | Open Subtitles | ناولني لفّة اللّون، بسرعة، هل ستفعل؟ |
Bir tane rulo bile eksik değildi, ayrıca Lawrence kayıp 500 doların sayım hatası olduğunu fark etti. | Open Subtitles | ،ولا لفّة واحدة ناقصة ..(و (لورنس $اكتشف أن الـ 500 كان خطأ في الإحصاء |