ويكيبيديا

    "لقاءنا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tanıştığımız
        
    • tanıştığımızda
        
    • buluşmamızı
        
    • buluşmasını
        
    • görüşmemizde
        
    • karşılaşmamızda
        
    • buluşmayı
        
    • buluşmamız
        
    • randevumuzu
        
    • Karşılaştığımızda
        
    tanıştığımız gün, bir yakınımı kaybettiğim için cerrah olmayı bırakıp, bağımlılık uzmanı olduğumu çıkarsamıştın ama gerçek şu ki... Open Subtitles في يوم لقاءنا انت استنتجت ذلك اني استسلمت من مهنة الجراحة لاكون مرافقة بسبب خسارتي لشخص قريب جداً مني
    İlk tanıştığımız günü hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر لقاءنا للمرة الأولى
    Daha önce tanıştığımızda bundan bahsetmemiştin. Open Subtitles مع أنك لم تشير إلي هذا الأمر في لقاءنا السابق
    Zannediyorum ki birkaç yıl önceki buluşmamızı hatırlamıyorsunuz efendim? Open Subtitles أيها السير, أعتقد أنك تتذكر لقاءنا قبل بضعة سنوات مضت؟
    Komiseri ara. Bizimle burada buluşmasını söyle. Aradığımız kişi o. Open Subtitles اتصلي بالقائد ، اطلبي منه لقاءنا هنا انها الشخص المطلوب
    Son görüşmemizde, Linda aramızdaki şeyleri bitirdi. Open Subtitles ليندا انهت علاقثتنا بعد لقاءنا الاخير
    Nedir? Son karşılaşmamızda söyledikleriniz üzerine çokça düşündüm... Open Subtitles ... فكرت كثيرا في ما قلته في لقاءنا الأخير
    Belki de böyle bir arabada buluşmayı ihtiyatlı bulmandaki nedenle aynı nedendir. Open Subtitles ربما لنفس الأسباب التي جعلتك تدبرين لقاءنا في هذه العربة. إنها مجرد لعبة
    Bu kadarla bırakalım. İlk buluşmamız sizi ikna etmedi mi? Anlıyorum. Open Subtitles أعتقد لقاءنا الأول أقنعك أفهم ، تخشى أنى لن ألعب مباراة إعادة
    Gelecek haftaki randevumuzu Pazartesi'den Salı'ya kaydırabilir miyiz diye aradım.. Open Subtitles فقط أتصلتُ لأخبركِ بمقدورنا تغير لقاءنا الأسبوع القادم من الأثنين إلى الخميس،
    Baba da ilk Karşılaştığımızda bana aynı şeyleri söyledi. Open Subtitles والدك قال لي نفس العبارات عند لقاءنا الأول,
    tanıştığımız günü hatırlıyorum Open Subtitles أنا أتذكر يوم لقاءنا
    Bu Fiona'nın bana tanıştığımız gün vermesi gereken mendil. Open Subtitles كان هذا هو المنديل الذي يفترض أن تعطيني أياه (فيونا) يوم لقاءنا.
    İlk tanıştığımız zamanı hatırlıyor musun? Open Subtitles أتذكر لقاءنا الأوّل؟
    Daha önce tanıştığımızda bundan bahsetmemiştin. Open Subtitles مع أنك لم تشير إلي هذا الأمر في لقاءنا السابق
    İlk tanıştığımızda beğendiğini söylemiştin. Open Subtitles ،في لقاءنا الأول قلت أنك تحبها
    Yönetmenle buluşmamızı sabote ettin, Open Subtitles لقد خرّبت لقاءنا مع منتج الأفلام
    Sen git giyin ben ona bizimle B sığınağında buluşmasını söylerim. Open Subtitles ارتدي زيّكِ، سأطلب منه لقاءنا في المنزل الآمن "باء."
    Bir dahaki görüşmemizde kırmam gereken bir alışkanlık. Open Subtitles إنها عاده سأغيرها في لقاءنا القادم
    İlk karşılaşmamızda seni Beth Childs sanmıştım. Open Subtitles في لقاءنا الأول ظننت أنكِ (بيث تشيلدز).
    6 Haziran'da mahkemede sizinle buluşmayı dört gözle bekliyordum. Open Subtitles كنت أنتظر لقاءنا في المحكمة في 6 يونيو
    Sanırım buluşmamız, iyi bir fikir değildi. Open Subtitles لا أعتقد أن لقاءنا كان فكرة جيدة
    Bu sabahki randevumuzu ertelediğimiz için çok özür dilerim. Open Subtitles أنا آسف للغاية لتأجيل لقاءنا هذا الصباح
    Karşılaştığımızda başlayan neydi? Open Subtitles كيف بدأ لقاءنا ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد