ويكيبيديا

    "لقاءً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • görüşme
        
    • toplantı
        
    • buluşma
        
    • röportaj
        
    • buluşmak
        
    • görüşmek
        
    • ayarla
        
    Bana seni aramam, oyunun bittiğini söylemem ve bir görüşme ayarlamam söylendi. Open Subtitles وقد أمرتُ بالإتّصال بك، وأقول لك أنّ اللعبة قد انتهت، وأرتّب لقاءً.
    Bir görüşme ayarlayıp ne kadar ileri gidebiliriz diye bakmayı plânlıyorum. Open Subtitles أُخطط بأن أُرتب لقاءً معه .لأرى لأيّ مدى يُمكننا الوصول إليه
    Kısa bir toplantı ve fotoğraf çekimi olacak. Çok tatlı bir kadın... Open Subtitles لقد أجلّناه ثلاث مرّات سيكون لقاءً سريعاً و تحيّة صورة
    Sayın Yargıç, savunma makamı yargıç odasında bir toplantı talep ediyor. Open Subtitles سيدي القاضي، الدفاع يطلب لقاءً لمناقشة موضوع في حجرتك
    Kaygılanma, en kısa sürede bir buluşma ayarlayacağım, söz. Open Subtitles لا تقلقى، سأرتب لقاءً حالما أستطيع، أَعِدُكِ
    Mason Treadwell. Sen küçükken seninle röportaj yapmıştım. Open Subtitles أجريت معك لقاءً وأنت صغيرة مرتان في الحقيقة
    Eğer buluşmak istiyorduysanız, arasanız gelirdim. Open Subtitles لو أردت لقاءً , إتصال هاتفي كان سيقوم بالحيلة
    Bir mesajda da şöyle diyor: "Adamımız sabırsızlanıyor. görüşmek istiyor." Open Subtitles وبعدها هناك شخص ما يقول "أصبح رجلنا عصبياً ويريد لقاءً"
    Merak etme. Berberdeki şu adamlarla bir görüşme ayarlarım. Open Subtitles لاتقلق، سأُعِدُ لقاءً مع هولاء القوم في صالون الحلاقة
    Rus aksanlı bir herife, görüşme ayarlaması için inanılmaz para saydım. Open Subtitles لذا دفعتُ لوضيع ذو لكنة روسيّة مالًا مهيبًا ليرتّب لي لقاءً معه.
    Özel bir görüşme ayarlaman lazım Vanessa Chandler ve Başkan arasında. Open Subtitles أريدك أن ترتب لقاءً حصريًا بين فانيسا تشاندلر والرئيس
    Bildiriyi incelemesi için görüşme ayarla. Open Subtitles أجيبي، وأعدّي لقاءً معه لكي يتفقّد الأُطروحات.
    Birileriyle görüşme ayarladım ama o gelmedi Open Subtitles لقد جهزت لقاءً مع بعض الأشخاص ولكنها لم تحضر
    Şu an yolda kendisi. Özel bir görüşme talep ediyor. Open Subtitles إنه في طريقه الاَن ويريد لقاءً خاص
    Hayır, benden sınav sonuçlarını görüşmek için toplantı talep etmediler. Open Subtitles لا، لا يطلبون لقاءً لمناقشة نتائج الامتحان
    - Yargıçla toplantı ayarladım. Sen, başarılı olmamız durumunda labaratuarında hazır bekle. Open Subtitles بوث, لقد دبرت لقاءً مع القاضي لنذهب
    Pişmanlık duyunca da itiraf etmek için federal bir avukatla buluşma ayarlar ama bunu yapmadan önce suçluluk onu yıkar. Open Subtitles تغلّب عليه الندم ، وأعدّ لقاءً مع النائب الفيدرالي للإعتراف ولكن قبل أن يتمكّن من فعل ذلك الذنب يدمّره
    Adamı arayıp bir buluşma ayarla. Open Subtitles اعد الإتصال بذلكَ الرجل جهز لقاءً ودعني اقبض عليهِ
    Dinle sana bir röportaj ayarlarım tabii onun haberini ilk sayfaya koymaya söz verirsen. Open Subtitles أنصت, سأعد لقاءً إذا وعدت بوضع صورتها على الصفحة الاولى.
    Eğer peşinde olsaydım buluşmak istemezdim. Open Subtitles لو كنتُ أستهدفُكَ ، ما كنتُ أطلب لقاءً معكَ.
    Ve eğer görüşmek istersen bana haber ver, çünkü senden gelecek bir destek, onun için büyük başarı olur. Open Subtitles وأخبرني إذا ما كنت تريدني أن أنسق لقاءً بينكما. لأن المُصادقة منك، سيدي
    Bulunduğu yeri ve polis şefinin adını öğren. Bana bir randevu ayarla. Open Subtitles اعرف مكانه واسم مدير الشرطة، ورتّب لي معه لقاءً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد