ويكيبيديا

    "لقاء مع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir buluşma
        
    • ile görüşmek
        
    • görüşmem
        
    • le görüşme
        
    • bir görüşme
        
    • 'la görüşmek
        
    • ile bir toplantı
        
    Gazze'de bir keresinde İngiliz gazeteci Alan Johnston'un kaçırılması sırasında bir Amerikan dergisi benden Gazze'de adam kaçıranlarla bir buluşma ayarlamamı istedi ve ben de ayarladım. TED في يوم من الأيام في غزة، خلال عملية اختطاف الصحفي البريطاني آلان جونستون، طلبت مني مجلة أمريكية بترتيب لقاء مع الخاطفين في غزة، وهذا ما فعلته.
    Antika koleksiyoncumla bir buluşma ayarlamam gerekiyordu. Open Subtitles عليّ ترتيب لقاء مع مُجمّع القطع الأثريّة,
    Kutsal Ana ile görüşmek istiyor. Open Subtitles لقد طلبت لقاء مع الأم المباركه
    Bir bilim adamı ile görüşmem var. Bunun için Rusya'ya döneceğim. Open Subtitles انا لقاء مع عالم عندما أكون مرة أخرى في روسيا و
    Saat 6'da sana Andre Ciment'le görüşme ayarladım Como Gölü'ndeki evinden dört resim çalındığını söylüyor. Open Subtitles انا"جوهان" لقد رتبت لكِ لقاء مع "أندريه سيمون" الذى قال ان اربع لوحات سرقت من منزله فى بحيرةِ "كومو
    Bu yüzden ilerde babasıyla bir görüşme yapma planım var. Open Subtitles لذا فإن لدي جدول لقاء مع والده في وقت لاحق
    Bazıları Bay Ryker'la görüşmek istediler. Open Subtitles البعض منا قد طلب لقاء مع السيد ريكير
    Piskoposlar ile bir toplantı ayarlayabileceğime inanıyorum. Open Subtitles أعتقد أنني يمكنني ترتيب لقاء مع الأساقفة
    Onun iyiliği için tüm grupla beraber bir buluşma ayarlamaya çalışıyoruz. Open Subtitles نحن نحاول اقامة لقاء مع الأطراف المعنية في الرعاية لها.
    Fakat bir dizi aracı sayesinde babası ile bir buluşma ayarladım. Open Subtitles لكن عبر سلسلة من الوسطاء، استطعت ترتيب لقاء مع والده.
    Biyolojik annenizle ne zaman bir buluşma ayarlayabileceğimizi öğrenmek için aramıştım. Open Subtitles كنتُ ادعوا إلى معرفة متى يمكننا اقامة لقاء مع امك التي انجبتك.
    Eddie Nero ve Bob Geldoff ile görüşmek için Londra'ya uçuyorum. Open Subtitles أنا ذاهب إلى لندن إلى لقاء مع (إدي نيرو) و السير (بوب غيلدوف)
    Manohar ile görüşmek istiyorum. Open Subtitles أريد لقاء مع مانوهار.
    Hayır, olamaz. Adamla bankada görüşmem var. Open Subtitles لا, لا أستطيع فلدى لقاء مع الرجل فى البنك
    Çok güzel bir fikir. Yatma vakti, Bay Nottingham ile bir görüşmem var. Open Subtitles هذه فكرة جيدة , حان وقت النوم لدي لقاء مع السيد نوبلمان
    Sürekli gizlice sizi dinliyorum, ve annemin "Bay Ehlert'le görüşme"den bahsettiğini ve "yeni bir başlangıç" dediğini duydum. Open Subtitles كنت أسترق السمع إليكم يارفاق وسمعت أمي تتحدث عن "لقاء مع (إيلرت)" "وقد حان الوقت لبداية جديدة"
    Sana Gabriel Hewitt ile bir görüşme ayarladı, ve onun konuşma konularını yalanlayabilmelisin. Open Subtitles لقد رتبت لك لقاء مع جابريل هيويت فى وقت لاحق اليوم ولابد ان تكون قادر لرفض
    Senden tek istediğim bir görüşme ayarlaman. Open Subtitles ماهي مشكلتك؟ كل ما أردته هو أن تدبر لي لقاء مع الموزع
    J. Edgar Hoover'la görüşmek istiyorum. Open Subtitles أريد لقاء مع إدغار هوفر.
    Kızı sikmek, Squirrel'la görüşmek. Open Subtitles اوة , مضاجعة فتاة، لقاء مع سكويرل !
    Efendim, pazartesi günü İhracatı Geliştirme Konseyi ile bir toplantı var. Open Subtitles سيدي، هناك لقاء مع مجلس ترويج الصادرات يوم الاثنين.
    Pasha ile bir toplantı ayarla. Open Subtitles دبر لقاء مع باشا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد