ويكيبيديا

    "لقتله" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • öldürmek
        
    • öldürmeye
        
    • öldürecek
        
    • öldürmenin
        
    • öldürmekten
        
    • öldürme
        
    • öldürmeyi
        
    • öldürdüğü için
        
    • öldüreceğim
        
    • öldürdü
        
    • öldürüp
        
    • öldürmesi
        
    • öldüren
        
    • öldürmüş
        
    • almaları için
        
    Kendisini öldürmek için eğitilmiş 4,000 Kübalıdan 250 metre uzaklıkta kahvaltı yapıyor. Open Subtitles يتناول الإفطار على بعد 300 قدم من 4 آلاف كوبي مدربين لقتله
    Test pilotunun öldüğüne ve senin onu öldürmek için sebebin olduğuna inanıyoruz. Open Subtitles نظن أن طياركم الإختباري قد مات و نظن أنه لديك الدافع لقتله
    Eddie aracı her nereye götürdüyse, birisi onu öldürmeye çalışmış. Open Subtitles أينما قاد إدي أن سيارة أجرة، حاول شخص ما لقتله.
    Evan bir daha yaşlandığında, çıkan enerji hem kendisini hem de yakınındakileri öldürecek. Open Subtitles عندما يتقدم إيفان بالسن المره المقبلة سيطلق طاقة كافيه لقتله وكل من بقربه
    Şimdi onu avlayıp öldürmenin bir yolunu bulmalıyız. Open Subtitles نحن يجب الآن أن نطارده ونجد طريقا لقتله.
    Paris'te polis öldürmekten,... ..Londra'da mücevher hırsızlığından,... ..Cologne'de adam öldürmekten aranıyor. Open Subtitles مطلوب لقتله شرطيا في باريس متهم بسرقة مجوهرات في لندن مطلوب أيضا لقتله شخصا في كولونيا
    Lütfen Marsilya polis memurunu öldürme suçundan aranan Amerikan vatandaşı... Open Subtitles رجاءًا مواطن أمريكي مطلوب القبض عليه لقتله لضابط شرطة فرنسي
    Soygun neyse de, birini soğukkanlılıkla öldürmek taş kalpli olmayı gerektirir. Open Subtitles السرقة شيء لكن اختيار شخص ذو قلب بارد لقتله بدم بارد
    Eğer onu bir Rus öldürmek isteseydi bunu Rusya'da yapardı. Open Subtitles أعتقد أن لو أراده أحد الروس ميتًا لقتله في روسيا
    sonra diğeri silahı burnuna sokup beynine ufak bir kapsul enjekte eder ki daha sonra onu öldürmek için kullanacak, kötü adamların yaptığı gibi. TED و يدس مسدسه فى أنفه و يطلق تلك الكبسولة الصغيرة داخل مخه الكبسولة التى سيستخدمها لاحقا لقتله ، كما يفعل الأشرار.
    Yemeğin peşine düşmek sorun değil. öldürmek için birinin peşine düşmek? Open Subtitles الصيد بحثا عن الطعام ، هذا جيد ولكن تعقب رجلا لقتله ؟
    Ninja kılıcı öldürmeye yetecek kadar kalın değildi bu yüzden boğmuşlar. Open Subtitles سكين النينجا ما كان في الدّاخل أكثر من بوصة ليس عميق بما فيه الكفاية لقتله لذا أغرق
    Dokuz ölümün acısını hissedecek ve bu kesinlikle onu öldürmeye yetebilir. Open Subtitles بعدها سيشعر بألم موته لتسع مرات، وهذا قد يكون كافياً لقتله بالفعل
    Şartelde onu öldürmeye yetecek kadar akım olduğunu düşünmedim. Open Subtitles لم أظن صندوق التيار لديه تيار كافي لقتله
    Belki de onu çok seven kızlardan biri, öldürecek kadar da kıskanmıştır. Open Subtitles لكن ربما إحدى تلك الفتيات اللواتي أحبّوه كثيرًا كانت غيورة كفاية لقتله
    Packard'ın çetesinden öldürecek kimse kalmadı. Open Subtitles لا يوجد أحد أخر من عصابة باكارد حياً لقتله
    Suikasta uğrayacağı zaman, bunu gerçekleştirecekler onu öldürmenin neredeyse imkansız olduğunu gördüler. Open Subtitles وعندما همّ المتآمرين لقتله أكتشفوا أنه من المستحيل أن يفعلو ذلك
    -Karısını öldürmekten, belki ama öbürküleri onun öldürmediğine eminim. Open Subtitles ماذا تقصد؟ لقتله زوجته ربما لكني متأكد أنه لم يقتل الأخريات
    Sohbeti, onu öldürme fırsatını nerede elime geçirebileceğimi anlatmıştı. Open Subtitles حديثه أرشدني إلى المكان حيث يمكنني أن أتحين الفرصة لقتله
    Gidip yok edilemez adama, birinin onu öldürmeyi planladığını söylemeliyim. Open Subtitles سأذهب كي أخبر الرجل المنيع أن هناك من يخطط لقتله
    Ya Dr. Prince daha doğmamışları öldürdüğü için cehennem ateşinde yandıysa? Open Subtitles إذا يحرق الدّكتور الأمير نار في الجحيم لقتله الغير مولودين؟
    Tamam, sen arabayı ön tarafa getir. Onu ben öldüreceğim. Open Subtitles أحضري العربة أمام الباب، وأنا سأذهب لقتله.
    O domuzların hapishanede ona yaptıklarından sonra bizden bir çok insanı öldürdükten sonra bir D'Haran'ı öldürdü diye öz kardeşimi cezalandırmana izin vereceğimi mi sanıyorsun? Open Subtitles هل تعتقدين أنني سأتركك تعاقبين أخي لقتله الدهاري؟ بعد ما فعله هؤلاء الخنازير به في السجن
    Bir fahişeyi levyeyle öldürüp yol kenarına atmaktan tutuklanmış. Open Subtitles اعتقل لقتله عاهرة بعتلة، تركها على جانب الطريق السريع
    Ama Nilsen bunları öğrenince, ona öldürmesi için bir neden verdi. Open Subtitles لكن نيلسون إكتشف ذلك و هذا ما أعطاها دافعا لقتله
    Onu öldüren silah bizim kullandıklarımızla aynıymış. Open Subtitles المسدس المستخدم لقتله هو الذي نستخدمه نحن الضباط.
    Zamanında dönüp onu öldürmüş olmasının imkanı yok. Open Subtitles الحافلة, إختناق حركة السير هذا مُحال أن تعود في الوقت المحدد لقتله

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد