Sana söyledim, kadın iç çamaşırı konusunda uzmanım. | Open Subtitles | لقد أخبرتكِ بأني مختص بملابس النساء الداخلية |
Sana söyledim, ona ihtiyacım yok. Evime gideceğim. | Open Subtitles | لقد أخبرتكِ , لست بحاجة إليه سأذهب إلى المنزل |
Sana söyledim. Sanırım pencereden çıktı. | Open Subtitles | لقد أخبرتكِ , أعتقد أنه خَرَجَ من النافذة |
Güzel, o halde sen de "Sana söylemiştim" tavrıyla içiri girme. | Open Subtitles | حسناً، لا تدخل إلى هنا إذاً قائلاً لقد أخبرتكِ من قبل |
Anne Sana söylemiştim. Video gecesi 9:00'da bitiyor. | Open Subtitles | أمّي، لقد أخبرتكِ ليلة الفيديو تنتهي في التاسعة |
dedim ya, özür dilerim. O ruh haline kapılınca sana yoluma çıkma dedim hem. | Open Subtitles | لقد أخبرتكِ أنني آسف، وقد أخبرتك أنه عندما أصبح هكذا ابتعدي عن طريقي |
Bak, Söyledim sana. Benim için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | إنظري، لقد أخبرتكِ انه ليس عليكِ القلق بشأني |
O bizim asıl rakibimiz. Size söylemiştim. | Open Subtitles | إنه منافسنا الرئيسي لقد أخبرتكِ |
Onu görmek istemediğimi, Sana söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتكِ بأنني لا أرغب برؤيتها مرة أخرى |
Sana söyledim Patty, sebepsiz yere onu alıkoymayacağım. | Open Subtitles | لقد أخبرتكِ باتي لن نقوم باعتقالها بدون سبب |
Büyükanne Sana söyledim ya işyerindeki arkadaşların yaptığı bir şakaydı. | Open Subtitles | جدتي, لقد أخبرتكِ كانت هذه هدية للمزاح من الرفاق في العمل |
Sana söyledim ya, sadece kiliseden sosyal olarak görüştüğüm bir arkadaş. | Open Subtitles | لقد أخبرتكِ بأنّه رفيقٌ من الكنيسة فحسب الذى أقابله اِجْتماعيًّا |
- Sana söyledim, artık yapmak istemiyorum. - Buna sen karar veremezsin. | Open Subtitles | ـ لقد أخبرتكِ أنني لن أذهب ثانية ـ هذا ليس قراركِ |
Sana söyledim, ben silahlardan hoşlanmam. Biliyorum. | Open Subtitles | لقد أخبرتكِ أنا لا أحبّ الأسلحة |
Sana söylemiştim... Eve çağrılmıştım ve o günlerde insanlara izin verilmiyordu. | Open Subtitles | لقد أخبرتكِ أنه تم استدعائي للوطن ولم يكن مسموحاً بذهاب البشر وقتها |
Sana söylemiştim, bunu yapan kalın çerçeveli gözlükleri olan bir adamdı. | Open Subtitles | , لقد أخبرتكِ كان الرجل ذا النظارات السميكة |
Sana söylemiştim, bunu yapan kalın çerçeveli gözlükleri olan bir adamdı. | Open Subtitles | , لقد أخبرتكِ كان الرجل ذا النظارات السميكة |
Bunun iyi bir fikir olduğunu Sana söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتكِ أنها فكرة جيدة واااااااااااااااو |
Yıllardır vermiyorum, dedim ya. | Open Subtitles | أنا لم أفعل هذا من سنين , لقد أخبرتكِ بذلك. |
Söyledim sana, bu işin her aşamasında yanında olmak istiyorum. | Open Subtitles | لقد أخبرتكِ أنّي أودّ أن أتواجد طِوال الطريق |
Size söylemiştim. Doktorumdu. | Open Subtitles | لقد أخبرتكِ بالفعل لقد كانت طبيبتي |
Söyledim ya, kan lekelerini analiz etme işi tüm vaktimi almıyor. | Open Subtitles | لقد أخبرتكِ سلفاً لطخات الدم لا تستنفد كلّ وقتي |
Tişört giymiş dünya kadar insan var. Sana demiştim. | Open Subtitles | ثمة العديد يرتدون قمصاناً هنا لقد أخبرتكِ |