Sus. bıktım. Her Cumartesi gecesi aynı. | Open Subtitles | أغلق فمك.لقد أكتفيت من هذا.هذا يحدث كل ليلة سبت.بينما أجهز نفسي,أنت تبدء بهذا. |
Senin saçma teorilerinden bıktım. Adam tehlikeli. | Open Subtitles | لقد أكتفيت من نظرياتك السخيفه هذا الرجل خطير |
Bu hayattan bıktım. Çok boktan. | Open Subtitles | لقد أكتفيت من هذه الحياة إنها تافهه كلياً |
Bu boktan hayattan bıktım usandım. | Open Subtitles | لقد أكتفيت من هذه الحياة المتعفنة |
Yeterince dinledim tamam mı? | Open Subtitles | هذا يكفي,لقد أكتفيت من هذا؟ |
Bu kahrolası oyundan bıktım. | Open Subtitles | لقد أكتفيت من هذه اللعبة اللعينة. |
Erkek büyücülerden bıktım. Hepsi senin gibi. | Open Subtitles | لقد أكتفيت من السحرة جميعهم مثلك |
ikiniz içinbahaneler bulmaktan bıktım. | Open Subtitles | لقد أكتفيت من خلق الأعذار لكليكما |
Meksikalı atların çişlerini içmekten bıktım. | Open Subtitles | لقد أكتفيت من تناول بول الحصان المكسيكي |
Suçlamalarından bıktım. | Open Subtitles | لقد أكتفيت من إتهاماتك |
Bu saçmalıktan bıktım artık. | Open Subtitles | لقد أكتفيت من هذا الهراء |
bıktım bundan. | Open Subtitles | لقد أكتفيت من هذا. |
- Lavon, etrafında parmak ucunda yürümekten bıktım. | Open Subtitles | لقد أكتفيت من التملص حولك |
- Hayır! Saklanmaktan bıktım usandım. | Open Subtitles | لقد أكتفيت من الأختباء. |
- Hayır, sırlardan bıktım. | Open Subtitles | لا, لقد أكتفيت من الأسرار. |
Ethan hakkında konuşmaktan bıktım. | Open Subtitles | لقد أكتفيت من الحديث عن (إيثان) |
Bu adamın yeterince çığlığını dinledim. | Open Subtitles | لقد أكتفيت من صراخ هذا الرجل |
Saçmalıklarını yeterince dinledim! | Open Subtitles | لقد أكتفيت من مشاكلك |