Büyükannem Eskiden paskalya yumurtaları yapardı. | Open Subtitles | الآن، لقد إعتادت جدّتي أن تُعدّ لي بيض عيد الفصح، |
Benim hatam. Eskiden beni gerçek hastaneye götürürdü ama faturaları ödeyemediği için şimdi buraya geliyoruz. | Open Subtitles | بلى، لقد إعتادت أن تصطحبني إلى مشفى حقيقيّة |
Eskiden treni beklemek için beni oraya götürürdü. | Open Subtitles | لقد إعتادت أن تأخذني إلى هناكَ لأنتظر القطار |
Eskiden burada o kadar eşya vardı ki yatağım bile gözükmüyordu. | Open Subtitles | لقد إعتادت ركم الأغراض بشكل سيء لدرجة لا يمكنك العثور على سريري |
Eskiden çıktığımızda hep annem öderdi. Sonra birden bunu yapmayı kesti. | Open Subtitles | لقد إعتادت على أن تدفع في كل مرّة نخرج فيها للأكل، أمّا الآن فقد توقفت. |
- Eskiden çok güçlü bir avukatmış. | Open Subtitles | لقد إعتادت على كونها محامية ذات قوة كبيرة |
Size Eskiden kurabiyeler yapardı, melekler verirdi. | Open Subtitles | لقد إعتادت أن تقوم بطبخ الكعك وصنع الملاك لكم... |
Erkek arkadaşının çıplak fotoğraflarını çekerdi Eskiden. | Open Subtitles | لقد إعتادت أن تأخذ صور عارية لصديقها |
Benim annem Eskiden beni sigara ile yakardı. | Open Subtitles | لقد إعتادت أمي أن تحرقني بالسجائر |
Eskiden tek boynuzlu atlara bayılırdı. | Open Subtitles | لقد إعتادت على تفضيل وحيد القرن |
Eskiden kışlarını Sedona'da geçirirdi. | Open Subtitles | (لقد إعتادت أن تقضي فصول الشتاء في (سيدونا |
Eskiden yamanıyordum. | Open Subtitles | لقد إعتادت على ذلك. |
Eskiden "Gittiğin yerin değerini bilmen için Eskiden bulunduğun yerleri unutman gerek" derdi. | Open Subtitles | {\fad(500,500)}{\fs16\3cH000000}لقد إعتادت على قول ذلك {\fad(500,500)}{\fs16\3cH000000}لكي تقدر الأماكن اللتي أنت ذاهبٌ إليها {\fad(500,500)}{\fs16\3cH000000}عليك أن تترك ورائك الأماكن التي كنت فيها |