Del Fuegos'u kurdu ve bu barı gerçek motorcular için inşa etti. | Open Subtitles | و لقد بنى هذا البار للدراجين الحقيقيين و ليس هذا |
Baba, petrol zenginiydi, Hearst tarzında ona benzemek için bir Xanadu inşa etti, sonra, bıldırcın avlarken öldü. | Open Subtitles | كان الولد أحد أقطاب صناعة النفط و هو من نوع هيرست لقد بنى هذه الجنة , و توفي و هو يصيد السمان |
Targaryenler bu şehri bir kuşatmaya karşı direnmesi için inşa etti ve gerekirse kaçış imkanı yarattılar. | Open Subtitles | لقد بنى التايجريين هذه المدينة لتتحمل الحصار ولتوفر هروباً إن كان هذا ضرورياً |
Şişe içindeki gemiler gibi. Odayı çocuğun etrafına inşa etmiş. | Open Subtitles | -إنها كسفينة في قنينة ، لقد بنى الغرفة حول الفتى |
Batı Yakası'ndaki Meadow Alışveriş Merkezi'ni inşa etti. | Open Subtitles | لقد بنى مجمع ميدو على الجانب الغربي |
İkiniz de gemide bir yer hak ettiniz. Zaten onu da Bay Brink inşa etti sayılır. | Open Subtitles | لقد كسبتما مكاناً في سفينه نوح *تشبيه مجازي* في الحقيقة لقد بنى السيد برانك تلك السفينه أصلاً |
Başkan bir susturma ve korku imparatorluğu inşa etti. | Open Subtitles | لقد بنى الرئيسي ثقافة من الخوف والصمت |
Bir otel inşa etti, insanları öldürmek için özel bir otel. | Open Subtitles | لقد بنى فندقًا، فندقًا خاصًا لقتل الناس |
Başkenti orada inşa etti. | TED | لقد بنى البرلمان هنا |
Otoyollar inşa etti. | Open Subtitles | لقد بنى الطرق السريعة |
Bu yeri Krypton'un en büyük suçlularının bile bir hayat yaşayabilmeleri için inşa etti. | Open Subtitles | لقد بنى هذا المكان حتى يحظى أسوأ مجرمين (كريبتون) بقدر من الحياة |
Geleceğin hiçbir kralının erişemeyeceği Uruk Duvarı'nı inşa etti. | Open Subtitles | لقد بنى جدار مدينة (وورك)، كما لم يفعل أي ملِك جاء من بعده |
Onun eski yerinin hemen yanına bir kulübe inşa etti. | Open Subtitles | لقد بنى (كوهي) كوخاً قرابة بيته القديم |
Hemen bir salonu inşa etti. | Open Subtitles | لقد... بنى غرفة كاملة للتو |
Bu ülkeyi özgür insanlar kurdu. Uğruna savaştığım ülke işte bu. | Open Subtitles | لقد بنى هذا البلد رجال أحرار وهذا هو البلد الذي حاربت من أجله |
Kariyerini, dünyayı benim ciddiye alınmamamı ikna ettiği bir günah üzerine kurdu. | Open Subtitles | فكما ترى لقد بنى مسيرته المهنية على الخطية الأولى بإقناع العالم أنني لا يجب أن اؤخذ على محمل الجد |
Etrafına bir duvar inşa etmiş. Ben onu yıkacağım. | Open Subtitles | لقد بنى جدارا حول نفسه أريد أن أحطمه |
Ruhunu korumak için kendine bir kale inşa etmiş. | Open Subtitles | لقد بنى لنفسه قلعه لتحمى روحه |