Bunlarla birlikte bir gazeteci ve beyaz olmayan bir kadın olarak bu konuşmaların ilerlemesine yardım etmek için ne yapabileceğimi merak ettim. | TED | وفي نفس الوقت، لقد تساءلت بصفتي صحفية ومن أصحاب البشرة غير البيضاء، ماذا بوسعي أن أفعل لأساعد في تقدم ذلك النقاش. |
Hayır. Yapabileceğim bir şey olup olmadığını merak ettim. | Open Subtitles | لا لقد تساءلت فيما إذا كان يمكنني تقديم بعض المساعدة |
Ona ne yaptığını merak ettim. | Open Subtitles | لقد تساءلت فحسب,أردت أن أعرف ماذا فعل بها |
Siyah bir adamla yatmanın nasıl olduğunu her zaman merak etmiştim. | Open Subtitles | لقد تساءلت دائماً ما سيكون عليه النوم مع رجل أسود. |
Daha önce neden gelmediğinizi merak etmiştim. | Open Subtitles | لقد تساءلت بالفعل لمَ لمْ تأتوا مبكرا |
Bunu ödünç almak ister misin diye merak etmiştim. | Open Subtitles | لقد تساءلت عن رغبتك باستعارة هذا |
Her zaman şunu merak ettim; | Open Subtitles | و لقد تساءلت دائماً, هل فقط قامت برميي ؟ |
Her zaman şunu merak ettim; | Open Subtitles | و لقد تساءلت دائماً, هل فقط قامت برميي ؟ |
Ya, evet, arkamdan kardeşimin bizi ne haltlara soktuğunu merak ettim. | Open Subtitles | أجل، حسناً، لقد تساءلت فيما أقحمنا فيه أخي... بدون علمي. |
Sadece merak ettim, Grant-A-Dream hakkında yazdığım yazıyı nasıl buldun? | Open Subtitles | لقد تساءلت مارأيك فى مقالى عن الجمعية؟ |
merak ettim, Rüya-Sun haberim hakkında ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | لقد تساءلت مارأيك فى مقالى عن الجمعية؟ |
Ben de aynı şeyi merak ettim. | Open Subtitles | لقد تساءلت عن نفس الشيئ. |
Hep merak ettim | Open Subtitles | لقد تساءلت دائما |
Evet, bunu ben de merak etmiştim. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} أجل، لقد تساءلت عن ذلك أيضا. |
Nasıl olduğunu hep merak etmiştim zaten. | Open Subtitles | لقد تساءلت دائما ما كان عليه. |