| gizlice girdim, ve yüzlerce titanyum kutu gördüm-- | Open Subtitles | ؟ لقد تسللت هناك ورأيت حوالى مائه صندوق من التيتانيوم |
| gizlice kaçmış ve belli ki bir sürü şey kullanmış. | Open Subtitles | و لقد تسللت وعلى ما يبدو انها قد تعاطت بكثرة انا اسف جدا هيا آلي هيا انتهت الحفلة |
| Evet, bu işi kapmak için sınırdan gizlice geçtim. | Open Subtitles | أجل, لقد تسللت عبر الحدود لأحصل على هذه الوظيفة |
| Gece kölelerini bile almadan kaçtı ve o zamandan beri görülmedi. | Open Subtitles | لقد تسللت في الليل بدون العبيد ولم ترى منذ ذاك الحين |
| Emily'nin odasında sızdım ve mektup kağıtlarından bazılarını çaldım. | Open Subtitles | حسناً ، لقد تسللت لغرفة نوم إيميلي وسرقت بعض من أشياء المدرسه |
| Evime izinsiz girdin, yasaya göre seni öldürebilirim. | Open Subtitles | لقد تسللت الى منزلي استطيع قتلك قانونياً |
| Kötü adamın inine sızmışsın. O derede? | Open Subtitles | لقد تسللت إلى عرين الرجل السيئ أين هو ؟ |
| Ahbap, bu adamlar evime gelip soru sormaya başladılar... Arkadan gizlice kaçtım. Başımız gerçekten belada. | Open Subtitles | لقد جاء هؤلاء الأشخاص لمنزلي يطرحون الأسئلة لقد تسللت خلفهم، أنت فى ورطة كبيرة. |
| Dün gizlice Ryan denen çocukla bir müzik grubunu görmek için evden kaçtı. | Open Subtitles | لقد تسللت خارج المنزل ليلة امس لتري الفريق مع ريان هذا |
| Onu evden gizlice çıkarıp, kliniğe götürdüm ve onu orada bıraktım. | Open Subtitles | لقد تسللت بها خارج البيت وقدت بها للعيادة وتركتها هناك |
| mutfağa gizlice girmek zorunda kalmıştım ve kendi önlüğümü giyecek kadar büyük bir hamamböceği görmüştüm. | Open Subtitles | لقد تسللت لهذا المطبخ و رأيت صرصور كبير كفاية ليرتدي مَريله |
| İşleri evde bitirmek için gizlice girip birkaç dosya aldım. | Open Subtitles | لقد تسللت فقط لأحضر بعض العمل لأنهيه في المنزل |
| Geri dönüp kendisi için aldı, ve gizlice ülkeye soktu, beni de devre dışı bırakmaya çalıştı. | Open Subtitles | لقد تسللت إلى الداخل وأخذت النقود لوحدها ثم قامت بتهريبها إلى البلاد , محاولة إخراجي من الموضوع |
| Buraya gizlice seni görmeye geldim, o yüzden Annemlere burada olduğumu söyleme. | Open Subtitles | لقد تسللت هنا لرؤيتك لذا لا تخبر أمايّ أنني هنا |
| Seni kurtarmayı denemek için gizlice girmiştim ama çok geç kaldım. | Open Subtitles | لقد تسللت لأحاول إنقاذك... ولكني تأخرت كثيراً... |
| Zaten toplantıdan gizlice kaçmak ve sana haber vermek için bir iş uydurdum. | Open Subtitles | لقد تسللت خارج الإجتماع لأتصل بك |
| Çocuk gizlice gemiye biniyor! | Open Subtitles | لقد تسللت أيها الشقي على المركب؟ |
| İçeri sızdım, şu anda bir Yıldız Filosu Amirali'ne karşı ihanet ediyorum. | Open Subtitles | لقد تسللت يبدو أن لدي ثأر أحتاج لأخذه من الادارة العليا |
| - Daha önce de düşman hattına girdin. | Open Subtitles | لقد تسللت إلى داخل الأراضي المعادية من قبل |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 