Buraya, salakların düşüncelerini duymamak için geldik. | Open Subtitles | لقد جئنا إلى هنا لكي لا نسمع آراء المغفلين. |
İncelemek ve rapor etmek için geldik. | Open Subtitles | لقد جئنا إلى هنا للمُراقبة وتقديم تقرير. |
Buraya utancımızdan kaçmak için geldik; asıl yerimiz burası değil. | Open Subtitles | لقد جئنا إلى هُنا للإختباء من عارنا، لكن حياتنا ليست هُنا. |
Postahane'ye taşı gediğine koymak için geldik. | Open Subtitles | لقد جئنا إلى مكتب البريد لنوضح أمرا واحدا |
Biz senin için geldik buraya. Döneklik yapamazsın. | Open Subtitles | يا, لقد جئنا إلى هنا لأجلك وأنت لا تستطيع أن تبقى لأجلنا! |
Buraya senin için geldik. | Open Subtitles | لقد جئنا إلى هنا من أجلك .صحيح |
Bu kadar yolu onu tehlikeden uzaklaştırmak için geldik. | Open Subtitles | لقد جئنا إلى هنا لننقذُها من المخاطر. |
Seni Kira'ya götürmek için geldik. | Open Subtitles | لقد جئنا إلى هنا ليأخذك إلى كيرا. |
- Antlaşma için geldik. | Open Subtitles | ، لقد جئنا إلى اتفاق. |