Neden eski olayları konuşuyorsun? Onca yıldan sonra buraya gelmiş. | Open Subtitles | لم نقلب في صفحات الماضي لقد جاءت بعد غياب سنوات |
Bodrum kattaki bazı eşyalarını almaya gelmiş. | Open Subtitles | لقد جاءت للحصول على بعض أغراضها من السرداب |
Sırf seninle olmak için taa Fransa'dan gelmiş. | Open Subtitles | لقد جاءت طول الطّريق من فرنسا إلي هنا لكي تكون معك. |
Bu benim oda arkadaşım, Denise. Gürcistan'dan buraya yeni geldi. | Open Subtitles | هذه شريكتي بالسكن , دينيس لقد جاءت لتوها من جورجيا |
Evet, birkaç hafta önce idrar yolu enfeksiyonu sebebiyle kliniğe geldi. | Open Subtitles | نعم لقد جاءت للعيادة منذ أسابيع تشكو من التهاب فى المثانة |
Dur tahmin edeyim sana gelip pezevengi olman için yalvardı. | Open Subtitles | دعني أحزر الأمر, لقد جاءت إليك تتوسل لتشركها في العمل |
Konulacak bir tanı yok. Biyopsi sonucun negatif çıktı. | Open Subtitles | لا شيء يستدعي التشخيص لقد جاءت نتيجة خزعتكِ السلبيّة |
- O ev sahibim. - Bir şeye ihtiyacım var mı diye kontrol etmeye gelmiş. | Open Subtitles | انها صاحبة الشقة التي أقطن بها لقد جاءت للتحقق بأن لدي كل ما أحتاجه |
Benim kırk bin dolarımla kaçarsına buraya gelmiş. | Open Subtitles | لقد جاءت إلى هنا مع الأربعة آلاف دولار خاصّتي. |
Doğruca buraya gelmiş, sekreteri benim için çok endişelendiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد جاءت مباشرة الى هنا . سكرتيرة أمي قالت أنها كانت قلقة جدا علي. |
- Uzaklaşmak için buraya gelmiş. - Saçma. | Open Subtitles | ـ لقد جاءت إلى هنا حتى تهرب ـ هذا سخيف |
Kızcağız buraya parmak izini çıkarttırmak için gelmiş. | Open Subtitles | لقد جاءت لأخذ بصماتها من أجل وظيفة |
- Ama seni ziyarete gelmiş. | Open Subtitles | لقد جاءت لزيارتك |
Charlotte Cross bu kasabayı sorunlardan kurtarmaya yardım etmek için geldi. | Open Subtitles | لقد جاءت شارلوت كروس هنا للمساعدة لإنقاذ هذه المدينة من الإضطرابات |
O elektrik yüklenmiş bir halde doğruca bize doğru geldi,... ...yanımıza oturdu, titriyordu,... ...Dereck'e doğru olan sırtıyla etrafa bakıyordu. | TED | لقد جاءت نحونا .. ومن ثم بدأت تنظر إلينا بصورة مباشرة وجلست بقربنا ترتعش وادارات ظهرها الى ديرك .. واخذت تتفحص |
Sertifikasıyla birlikte büyük bir heyecanla geldi. | TED | لقد جاءت متشوقة جدا، بشهادة لها. كانت في برنامج الجذور والبراعم. |
Yeryüzü güneşten meydana geldi biz de yeryüzünden. | Open Subtitles | لقد جاءت الأرض من الشمس و قد جئنا نحن من الأرض |
Buraya gelip kocasının kendisini dövdüğünü, ama yine de geri dönmeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد جاءت هنا وقالت أن زوجها أرهقها قالت أنها لن تعود، لا أهمية للموضوع |
Bana gelip benim bir düzenbaz olduğumu söylüyor, sonra da ruhları gördüğünü mü iddia ediyor yani? | Open Subtitles | لقد جاءت لي من قبل مدعية بأنني دجال والآن تقول بأنها مبصرة؟ |
Tüm olanlardan sonra gelip yanında kaldı. | Open Subtitles | لقد جاءت وبقيت معكِ بعد كلّ ما حدث. لقد ساعدتكِ على النهوض بحياتكِ مُجدداً. |
Meraklı şişko buraya çıktı, korkutayım dedim. | Open Subtitles | لقد جاءت البدينة الفضولية، فأردت أن أُخيفها قليلاً. |
- Nereden buldun o kelimeyi? - Ne bileyim, öyle ağzımdan çıktı. - İnanılmaz sinirliydim. | Open Subtitles | ـ من أين جئت بالكلمة ـ لا أعلم، لقد جاءت وحسب |