Aslında bakarsanız, James Taggart'a da satmaya çalışmadım, o kendi geldi. | Open Subtitles | فى الحقيقه , انا لن احاول بيع هذه المناجم الى جيمس تاجرت ايضا , لقد جاء الى |
Dün eve ben yattıktan sonra geldi, bugün de gerçekten bayağı erken çıktı... | Open Subtitles | لقد جاء الى المنزل بعد ان ذهبت الى النوم الليلة الماضية |
Hayır, buraya geldi, silahı vardı ve beni bağladı. | Open Subtitles | كلا, لقد جاء الى هنا, قيدني. وكان معه سلاح. |
Kore'ye gizli bir şekilde geldi, fakat şimdi bile kumarhanelere girip çıkıyor. | Open Subtitles | لقد جاء الى كوريا بشكل مجهول ولايزال يعمل جزئياً فى بعض الملاهى الليلية |
Tahminimden erken geldi. | Open Subtitles | لقد جاء الى هنا اسرع مما اعتقدت |
O senin için buraya geldi. | Open Subtitles | باسكار توقف لقد جاء الى هنا من اجلك |
Senin için eve geldi, ben de onu buraya getirdim. | Open Subtitles | لقد جاء الى المنزل لمقابلتك لذا احضرته |
Hendricks. O da dün geldi. | Open Subtitles | هندريكس , لقد جاء الى هنا البارحة |
Aslında bir kez buraya geldi. | Open Subtitles | حسنا لقد جاء الى هنا مرة واحدة |
Evime geldi! O velet evime geldi! | Open Subtitles | =لقد جاء الى منزلى.اتى الى منزلى= |
Buraya mı geldi? | Open Subtitles | لقد جاء الى هنا |
Odama geldi ve bana dokunmaya başladı. | Open Subtitles | - س. لقد جاء الى غرفتي وبدأ بلمسي |
Buraya bir şey için geldi. | Open Subtitles | لقد جاء الى هنا لسبب ما |
- Kolkata'ya bir ay önce geldi. | Open Subtitles | لقد جاء الى "كالكوتا" منذ شهر |
"Red Pony"e de geldi. | Open Subtitles | "لقد جاء الى"ريد بوني |
- Hayır, gazeteye geldi. | Open Subtitles | - كلا.. لقد جاء الى الصحيفة |
-Fortaleza daki konferans! O Brazilyaya geldi ve işi orada pişirdik. | Open Subtitles | لقد جاء الى (البرازيل) ليندمج |