Yakın zamanda yeni bir ekip topladı. Nerde toplandıklarını biliyorduk. | Open Subtitles | لقد جمع فريقا جديدا مؤخرا، وكنّا نعلم أين سيجتمعون. |
Bir şeyden yüzlerce topladı. | Open Subtitles | ... لقد جمع المئات من شيء واحد |
Perry Riece'ten Aleister Crowley'e kadar ne varsa toplamış. | Open Subtitles | لقد جمع كل شئ من (بربي رايس) ليعطيها (إلي (كرولي |
Toz da toplamış. | Open Subtitles | لقد جمع الغبار أيضاً |
On gün önce eşyalarını toplayıp birliğiyle birlikte ayrıldı. | Open Subtitles | لقد جمع أمتعته منذ عشرة أيام وذهب مع فرقته |
Lex en iyi parçaları toplayıp kusursuz bir iş çıkardı. | Open Subtitles | لقد جمع (ليكس) أفضل الأعضاء، ووّحدهم لينتج بهم عملاً فريداً. |
Doğaüstü olaylara dair belgeler toplamıştı. Anahtar hakkında bir şey yoktu. | Open Subtitles | لقد جمع المفلفات الخاصة بالقوى الخارقة |
Çünkü Renly Baratheon ile pazarlık yapmanı istiyorum... 100.000 kişilik bir ordu topladı. | Open Subtitles | لإنني بحاجتك لكي تتفاوضين مع (رينلي براثيون) لقد جمع جيشاً من مائة ألف رجل |
Gotham'daki suçluların neredeyse yarısını emri altında topladı. | Open Subtitles | لقد جمع نصف مجرمين (غوثام) تحت إمرته |
Tüm bu şeyleri Samuel mi toplamış? | Open Subtitles | -{\pos(190,235)}إذن، لقد جمع (صامويل) كل هذه الكتب؟ |
Jedi'lar muazzam bir ordu toplamış. | Open Subtitles | لقد جمع (الجيداي) جيشاً ضخماً |
Herşeyini toplamış. | Open Subtitles | لقد جمع كل شيء |
Bir sürü tabanca toplamıştı. | Open Subtitles | لقد جمع الكثير من المسدسات |