kendimi kötü hissettim, çünkü Earl'ün listesindeki o maddeye ne yapacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | لقد شعرت بالسوء لأنني لا أعلم ماذا سيفعل إيرل بخصوص لا ئحته |
Ethan seçilemedi diye kendimi kötü hissettim. | Open Subtitles | لقد شعرت بالسوء بأنّ إيثان لم يتم إختياره |
Şimdi o öldü, ...ve ben kokusundan hoşlanmadığım için kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | و الآن هو ميت لقد شعرت بالسوء لأنني لم احب رائحة الشاب بهذه الطريقه |
Buradan ayrıldığı için kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | لقد شعرت بالسوء لتركي لها هناك. |
Tuscany'de olanlar için kendimi Çok kötü hissettim... | Open Subtitles | لقد شعرت بالسوء حيال ماحدث في تسوكاني |
Sabahki konuşmamız o şekilde bittiği için kendimi kötü hissettim. | Open Subtitles | لقد شعرت بالسوء حول كيفية تركنا للأمور هذا الصباح لذلك قمت باتصال |
kendimi kötü hissettim. Seni görmek istedim. | Open Subtitles | لقد شعرت بالسوء وأردت أن أراكِ |
Bugün olanlar için kendimi kötü hissettim. | Open Subtitles | ترحّلنا؟ لقد شعرت بالسوء نوعا ما.. |
Noel'un partisinde olanlar yüzünden kendimi kötü hissettim. | Open Subtitles | لمّ؟ لقد شعرت بالسوء حقيقة مماحدثفي حفلة(نويل )، |
Sevgililer Günü'nde beraber olmadığımız için kendimi kötü hissettim ama Kurt'le Santana yarına kadar olmayacaklarına göre bu fırsattan yararlanabiliriz diye düşündüm. | Open Subtitles | لقد شعرت بالسوء بشأن عدم تواجدنا مع بعض في عيد الحب، لكن بما أن، (كورت) و(سانتانا) لن يعودا حتى يوم غد، |
Ahırda olanlar için kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | لقد شعرت بالسوء حيال ماحدث في الإسطبلات... |
Tam iki ay boyunca kendimi Çok kötü hissettim. | Open Subtitles | لقد شعرت بالسوء للإهانة التي سببتها لك |
İptal ettiğim için kendimi Çok kötü hissettim. | Open Subtitles | لقد شعرت بالسوء لأنني الغيت الأمر. |
Çok kötü hissettim, o yüzden bir içki içmeye gittim. | Open Subtitles | لقد شعرت بالسوء وذلك سبب ذهابي للشرب |