Dışarıdaki sıradan insanlar, şu davarlar bize hep Güldüler, bizi zayıf düşürdüler. | Open Subtitles | لقد ضحكوا منا و أحبطونا أولئك الأشخاص العاديون في الخارج تلك الماشية |
Güldüler çünkü geçen gece olanların gülünç olduğunu anladılar. | Open Subtitles | لقد ضحكوا لأنهم ادركوا ان ماحدث ليلة امس كان امرا مضحكا |
- Geçti. Bir şeyin yok. - Güldüler. | Open Subtitles | لا بأس , أنتِ بخير الآن لقد ضحكوا |
Onlara kehanetten söz ettiğimde gülmüşlerdi. Ama şimdi kim gülüyor bak bakalım! | Open Subtitles | لقد ضحكوا علي عندما تحدثت عن المبشر إنظر من يضحك الآن |
Aya gideceğini söylediği zaman Louis Armstrong'a da gülmüşlerdi. | Open Subtitles | لقد ضحكوا على ارمسترونغ عندما قال انه سيذهب للقمر |
- Jules Verne'e de gülmüşlerdi. | Open Subtitles | لقد ضحكوا على جولز فيرن (أول من ألّف قصص الخيال العلمي) |
Bize Güldüler ancak şimdi gülme sırası bize geçti. Bize Güldüler ancak şimdi gülme sırası bize geçti. Bir kaza daha. | Open Subtitles | لقد ضحكوا علينا والان دورنا لنضحك عليهم |
Hayır, Güldüler sadece. | Open Subtitles | لا .. لقد ضحكوا فقط |
Çok Güldüler ama. | Open Subtitles | لقد ضحكوا عليها كثيراً |
Ben ağladıkça onlar Güldüler. | Open Subtitles | لقد ضحكوا على و انا ابكى |
Çokça Güldüler. | Open Subtitles | لقد ضحكوا كثيرا |
(Kahkaha) Onlar sizden daha çok Güldüler. Bunun, biyolojik bir sistemde yazılımın kendi donanımını yapabildiği bir durum olduğunu düşünüyoruz. | TED | (ضحك) لقد ضحكوا أكثر منكم بكثير. ولذا فنحن نعتقد أن هذا هو الحال حيث تقوم البرمجيات ببناء الأجزاء الصلبة التي تناسبها في النظام البيولوجي. |
- Ama Güldüler. | Open Subtitles | - حسنا ، لقد ضحكوا |
Amelia Vanderbuckle'a da gülmüşlerdi. | Open Subtitles | لقد ضحكوا أيضا على (آميليا فاندرباكل) |