Hayatı boyunca korku içinde yaşadı. Peki niçin? | Open Subtitles | لقد عاشت حياتها كلها قلقة حتى الموت ومن أجل ماذا؟ |
O, aileyle yaşadı. Sonunda laboratuarında çalışmaya başladı. | Open Subtitles | لقد عاشت مع العائلة وفي النهاية عملت في مختبره |
Kendisi için yaşadı tüm insanlığın şerefi olan şeyleri başarabilirdi. | Open Subtitles | لقد عاشت من أجل نفسها والتي اعتقدت أنها ستصنع أموراً ستكون مفخرة للأنسانية |
Tina Royal'de yaşamış, yakınlardaki bir üniversiteye gitmiş. | Open Subtitles | تينا,لقد عاشت في رويال لقد ارتادت كلية محلية على بعد بضع بلدات |
Anlaşılan geçen bahar ölmüş. Oxon Hill, Maryland'de yaşıyordu. | Open Subtitles | كما يبدو انها توفت الخريف الماضى , لقد عاشت فى |
Sağ kaldı. | Open Subtitles | لقد عاشت. |
96'sına kadar yaşamıştı, çok kötü olmasa gerek. | Open Subtitles | لقد عاشت حتى عمر 96 لا يمكن أن يكون أمرا مضرا |
Sen onu filmde gördün. Annem bununla yaşadı. | Open Subtitles | لقد رأيت هذا على الفيلم لقد عاشت أمي هذا الخطر |
Bundan sonra bir kaç yıl daha yaşadı, ama başka resim çektirmedik, çünkü onu öyle hatırlamamızı istemezdi. | Open Subtitles | لقد عاشت لسنوات قليلة بعد إلتقاطها لكن , لم نلتقط لها صوراً أخرى لم تريد أن نتذكرها بهذه الحال |
Yaşamı boyunca kuş sesleri ile yaşadı. | Open Subtitles | لن يجدي نفعاً ,لقد عاشت مع أغاني العصافير طول حياتها |
New York'ta yaşadı eğer yaşamasaydı, neler yaşayabileceğini neler yapabileceğini düşünemiyorum. | Open Subtitles | لقد عاشت في مدينة نيويورك ولكن إذا لم تفعل يمكنني تخيل جميع الأشياء التي يمكن أن تكون قد فعلتها |
Kraliçe şu ana kadar hep gözlerden uzak yaşadı ve anneleri, alacağı sorumluluğun fazla gelmesinden korkmakta. | Open Subtitles | الملكة لقد عاشت حياةً بعيدة عن الصخب حتى الآن ووالدتها قلقة أن يتم تحميلها أكثر من طاقتها. |
O, düşlerimde bir rüya gibi yaşadı Bir sır söyleyeceğim. | Open Subtitles | {\cH92FBFD\3cHFF0000} لقد عاشت مثل حلم على جفناى |
O kadın epey bir yer dolaşarak yaşamış. | Open Subtitles | لقد عاشت متنقلة بين العديد من الدول |
O yaşayacağı kadar yaşamış ! Benim önümde ise uzun bir yaşam var, ve şimdi bu mahvolabilir ! | Open Subtitles | لقد عاشت حياتها هناك حياة أمامي |
Gerçi 92 yaşına kadar yaşamış. | Open Subtitles | حسنا , لقد عاشت حتي الثانية والتسعون |
Bu aile ayrı yaşıyordu çünkü tanınmamışlardı. | Open Subtitles | لقد عاشت هذه العائلة بعيداً لأنهم مرفوضين |
Hayır.Çok kısa süre öncesine kadar Arjantinde yaşıyordu. | Open Subtitles | كلا، لقد عاشت في الأرجنتين حتى وقت قريب |
Ailesi bu vadide nesillerdir yaşıyordu. | Open Subtitles | لقد عاشت العائله فى هذا الواد لقرون |
Sağ kaldı. | Open Subtitles | لقد عاشت. |
Tüm hayatı boyunca burda yaşamıştı, ve şimdi gitmek zorunda kalıyor... | Open Subtitles | أليكس لقد عاشت هنا كل حياتها |