Mil sayacının kablosunda pudra şekeri bulduk. | Open Subtitles | لقد عثرنا على مسحوق السكر على سلك عدّاد المسافات |
Şu hanımın cesedinin yanında arabana ait lastik izleri bulduk. | Open Subtitles | لقد عثرنا على آثار للإطارات الخاصة بسيارتك بالقرب جثة هذه السيدة |
Vericiyi bulduk, ama çalismiyor. | Open Subtitles | لقد عثرنا على جهاز الإرسال، لكنه لا يعمل. |
Arabaları eski fabrikada bulduk. | Open Subtitles | لقد عثرنا على العديد من السيارات فى الجراج |
Vurduğumuz adamın üstünde bir video kaseti bulduk. | Open Subtitles | .لقد عثرنا على شريط مع الرجل الذي قتلناه |
Bazı anormallikler bulduk. Çarpık ve anormal derecede kısalar. | Open Subtitles | لقد عثرنا على بعض الأشياء الشاذة, إنها منحنية و قصيرة بشكل غريب |
Ebeveynlerini arayıp, "çürümekte olan bir ceset bulduk ve çocuğunuzun nerede olduğunu biliyor musunuz?" diyemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نتصل هكذا بالأهل و نقول لهم لقد عثرنا على جثة متعفنة هل تعلم أين يوجد ابنك؟ |
April'in cesedinin bulunduğu yerde öldürülmemiş olabileceğine dair kanıtlar bulduk. | Open Subtitles | لقد عثرنا على دليل يشير إلى أن أبريل قد لا تكون قتلت في نفس المكان الذي وجودا فيه الجثة |
Havalandırma kontrol ünitesinde bir bilgisayar engeli bulduk. | Open Subtitles | .لقد عثرنا على حاسب الي يعوق التحكم في وحدة مكيف الهواء |
Havalandırma kontrol ünitesinde bir bilgisayar engeli bulduk. | Open Subtitles | لقد عثرنا على حاسوب يقاطع التحكم في وحدة التكييف المركزي، الان لو تمكنا |
Profesörünüzün arabasının bagajında kulaklık süngeri bulduk. | Open Subtitles | حسناً لقد عثرنا على أحد أغلفة سماعات الأذن في خزانة سيارة أستاذكم |
Köprünün altında bir kimlik bulduk. | Open Subtitles | لقد عثرنا على هويه للجثه التى كانت أسفل الجسر |
Ağaçların orada fazla bozulmamış bir ceset bulduk. - Diğerleri paramparça. | Open Subtitles | لقد عثرنا على شخص سليم غالباً قرب الأشجار |
Dr. Goodman, uçakta 6 kişiye ait kalıntı bulduk. | Open Subtitles | أيها الدكتور جوودمان لقد عثرنا على خمسة مجموعات من البقايا البشرية على متن تلك الطائرة |
İnanılmaz, üzerinde tırnak olan bir parmak parçası bulduk. | Open Subtitles | مدهش, لقد عثرنا على جزء من اصبع مع ظفر مازال ملتصقاً به |
Kullandığın boyanın kalıntılarını kurbanın cesedinde bulduk. | Open Subtitles | لقد عثرنا على دلائل لنفس الطلاء الذي استخدمته على جسد الضحية |
- Kaçan 3 çocuktan 2'sini bulduk bile. | Open Subtitles | لن يتحمل الصقيع خارجا. لقد عثرنا على إثنان من اصل ثلاثة اطفال مفقودين |
Üstad. senatörü bulduk. Size bağlıyorum. | Open Subtitles | ايها المعلم, لقد عثرنا على السيناتور ساقوم بتحويل الاتصال اليك |
Cinayette kullanılan silahı olay yerinde bulduk. | Open Subtitles | لقد عثرنا على سلاح الجريمة فى مكان حدوث الجريمة |
Kapıya, Megafonla gelen adamın arabasının plaka numarasını bulduk. | Open Subtitles | لقد عثرنا على لوحة أرقام السيارة التي كانت هنا عند البوابة, الرجل الذي معه مكبر الصوت |