Yapma böyle, Benny. Sana sadece bir bira teklif ettim. | Open Subtitles | ترفق بي يا بيني لقد عرضت عليك تناول الشراب فحسب حسناً ؟ |
Damadım Mike O'Neal'a şirketimde harika bir fırsat teklif ettim. | Open Subtitles | لقد عرضت علي مايكل أونيل صهري الجديد فرصة ذهبية في شركتي |
Her neyse... konuştuk ve bana tam burs teklif etti, hiçbir şartı yok. | Open Subtitles | على أية حال, لقد تكلمنا, و لقد عرضت عليَّ تعليم كامل, بلا شروط. |
Babana zaten yardımımı önerdim ama yardımımı istediğinden emin değilim. | Open Subtitles | لقد عرضت مساعدتي على ابوك بالفعل ولكني أشك إنه يريدها |
Şimdi, Ben burada ilk TED'de iken Bu fotografı gösterdim: Büyük Ağabey'lerden iki adam, El Dorado'dan kurtulmuş olan sonraki nesillerden. | TED | عندما كنت هنا أول مرة في TED لقد عرضت هذه الصورة -- رجلين من الأخوة المسنين هم أحفاد الناجين من الـ:Eldorado |
Bize bir araç dolusu silah teklif ettin. Ama bu yeterli değil. | Open Subtitles | لقد عرضت علينا دولاب .ممتلئ بالأسلحة, ولكن هذا لا يكفي |
Bu gazeteyi beyaz taraftarlığının karşısında tutabilmek için adımı ortaya koydum ben. | Open Subtitles | لقد عرضت نفسي وسمعتي للخطر في هذه الصحيفة من أجل إتخاذي موقف معادي لتحيُز البيض |
- %3 önerdi. - Kabul et! - Hayır, asla! | Open Subtitles | لقد عرضت ثلاثه بالمئه _ إقبلها _ كلا مستحيل |
Onlara yapmadığım bir şey için 100 milyon dolar teklif ettim. | Open Subtitles | لقد عرضت عليهم 100مليون دولار، لشئ لم أفعله |
- teklif ettim. Bunu istemedi. | Open Subtitles | لقد عرضت عليه المساعدة, لكنه لا يرغب بذلك |
Efendim-- Bak, sana bu keşif seferinin komutanlığını teklif ettim. | Open Subtitles | انظر, لقد عرضت عليك قيادة الامر كنت اختياري الاول, |
Bak, sana evine dönebilmen için biraz para teklif ettim ama sen hayır dedin. | Open Subtitles | انظر, لقد عرضت عليك بعض المال لمساعدتك في العوده إلى الديار, لكنك رفضت. |
5 farklı kapalı teklif daha var ve ben evsahiplerinin istediğinin epey aşağısını teklif ettim. | Open Subtitles | هناك 5 عروض مختومة أيضا و لقد عرضت أقل بكثير مما طلبه المالكون |
Büyücünün deneği olmayı teklif etti. | Open Subtitles | نعم يا أبى , لقد عرضت نفسها كمساعد الساحر |
Bunu teklif etti, çünkü insanları memnun etmek için bildiği tek şey bu. | Open Subtitles | لقد عرضت لإنها الطريقه الوحيده التي تعرفها بملاطفة الناس |
Başkan ona af teklif etti. Geri çevirdi o andan beri tek kelime etmedi. | Open Subtitles | لقد عرضت عليه الرئيسة الحصانة وقد رفض، ولم يبح بكلمة منذها |
Bir tanesine bir iş önerdim, parayı aldı ve kaçtı. | Open Subtitles | لقد عرضت على واحداً فرصة "عمل"، ولكنه أخذ المال وهرب |
Basit. Sattığım insanlara iki katını önerdim. | Open Subtitles | سهلة ، لقد عرضت عليهم ان ابيعه لهم ضعف ما عرضته عليهم. |
Br grup insana Tom'un ve Jerry'nin resimlerini gösterdim. | TED | لقد عرضت على بعض الناس صورة لتوم، وصورة لجيري. |
Dördüncü randevumuzda bana evlenme teklif ettin. | Open Subtitles | لقد عرضت علي الزواج في موعدنا الرابع |
Nova Grubu ile buranın arasında sınır koyabilmek için kendi hayatımı ortaya koydum, ve şimdi NTAC'dan onlardan birini mi kaçırıyoruz? | Open Subtitles | لقد عرضت حياتي للخطر لأحمي هذا المكان من نوفا والآن نحن الذين نخرجهم من القيادة الدولية |
Az önce başka bir insan için bir şey yapmayı önerdi. | Open Subtitles | لقد عرضت أن تعمل شيئاً لإنسان آخر فقط. |
Bu üssün güvenliğini, belki de yardım edemeyeceğimiz birini kurtarmak için tehlikeye attım. | Open Subtitles | لقد عرضت امن القاعدة للخطر من اجل انقاذ شخص كان بعيداً عن المساعدة. |
Leonesse'e mi? Leonesse benim komşum. Leydi'ye bir dostluk anlaşması önermiştim. | Open Subtitles | ليونيس هى جارتى لقد عرضت معاهدة صداقه إلى الليدى |
Ağzını burnunu dağıtmayı teklif etmiştim, hatırladın mı? | Open Subtitles | لقد عرضت أن أقوم بضربه , أتتذكرين؟ - لو أنه يوجد أحد - |
Sen de yardım teklif etmiştin, sorun olur mu? | Open Subtitles | لقد عرضت المساعدة، هل هذا الامر مناسب؟ |
Hiç. Çığır açacak bir müzik fenomenine dahil olma fırsatı sundum sadece. | Open Subtitles | لا شيء لقد عرضت للتوّ فرصة لتكون جزءا من ضاهرة فنيّة رائدة |