Yarım bir eş ile olmayacak kadar çok çalıştın bu parça için. | Open Subtitles | لقد عملتِ بجد على هذا الروتين للحصول على نصف شريك |
Tüm hafta sonu çalıştın, değil mi? | Open Subtitles | لقد عملتِ طوال نهاية الإسبوع, أليس كذلك؟ |
En azından iki defa onlar için çalıştın. | Open Subtitles | لقد عملتِ لمصلحتهم، مرتان على الأقل |
O gece geç saate kadar çalışmıştın. | Open Subtitles | لقد عملتِ فى وقت مُتأخر فى تلك الليلة |
- Sen, alışveriş merkezindeki restorantta çalışmıştın. | Open Subtitles | لقد عملتِ في مطعم في مركز التسوّق |
- Sen bugün yeteri kadar çalışmışsın. | Open Subtitles | . لقد عملتِ بما فيه الكفاية اليوم. |
Randall Paul'un altında çalışmışsın. Niye ayrıldığını sorabilir miyim? | Open Subtitles | لقد عملتِ لدي (راندال بول) أيمكنني أن أسأل لما غادرتي؟ |
Bütün yıl sıkı çalıştın. | Open Subtitles | لقد عملتِ بجهد لعام كامل |
- Bunun için çok çalıştın. | Open Subtitles | لقد عملتِ بجهد أنت تستحقينه |
Katie? Bugün çift vardiya çalıştın. | Open Subtitles | يا (كايتي) , لقد عملتِ دواماً مضاعفاً اليوم |
Perseus üstünde çok sıkı çalıştın. | Open Subtitles | لقد عملتِ بجدٍ على برسيوس |
-Hayır, sen yeterince çalıştın. | Open Subtitles | -لا ، لقد عملتِ بما فيه الكفاية |
Her gün onun hemen yanında çalıştın. | Open Subtitles | لقد عملتِ معاها كل يومٍ |
Bunun içim çok çalıştın Coco. | Open Subtitles | لقد عملتِ بجدٍ من أجل هذا, (كوكو) |
Pekâlâ. İyi çalıştın. | Open Subtitles | لقد عملتِ بجد |
Arkham Tımarhane'sinde çalıştın. | Open Subtitles | لقد عملتِ في مصحة (أركهام) |
Benimle çalışmıştın. | Open Subtitles | لقد عملتِ على تلك الخُدعة معي ذات مرّة. |
Thom ile çok yakından çalışmıştın, değil mi? | Open Subtitles | لقد عملتِ بشكل قريب مع (توم)، أليس كذلك؟ |
Chloe, sanırım sen onunla çalışmışsın. Renee Walker. | Open Subtitles | (لقد عملتِ معها في السابق يا (كلوي - (رينيه واكر) - |
Bir hastanede çalışmışsın. | Open Subtitles | لقد عملتِ في مستشفى |
Benimle çok fazla çalışmışsın. | Open Subtitles | لقد عملتِ معي لوقت طويل |