İsa aşkına, New York Times editör sayfasının yaptığı şeyi yaptım... yapmam için bana söyledikleril | Open Subtitles | لقد فعلتُ ما أشارت به الصفحة السابعة من النيويورك تايمز |
Bak. İstediğin şeyi yaptım. Hayatımın çalışması, dünyada tek olan şey artık senin. | Open Subtitles | إنظري، لقد فعلتُ ما طلبتيه، إنهُ لكِ عملُ حياتي الوحيد، رجاءً ... |
Bak, yapmam gereken şeyi yaptım, Lindsay. | Open Subtitles | انظري ، لقد فعلتُ ما كان يجب أن أفعله يا (ليندزي) |
Evet, ben de elimden geleni yaptım ve kanunun verdiği yetkiye de sahiptim. | Open Subtitles | لقد فعلتُ ما بوسعي و كان لديّ سلطة قانونية أيضاً. |
Mührü güçlendirmek için elimden geleni yaptım ama bu tür şeyler için yapılmamış. | Open Subtitles | لقد فعلتُ ما أستطيع لدعم الختم، ولكن ليس من المفترض أن يستخدم لهذا النوع |
Yapabileceğim her şeyi yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلتُ ما بوسعي. |
Herhangi bir Gotham vatandaşının yapacağı şeyi yaptım sadece. | Open Subtitles | لقد فعلتُ ما قد يفعله أي مواطن من (غوثام) |
Sorduğun şeyi yaptım! | Open Subtitles | لقد فعلتُ ما طلبت مني |
istediğiniz her şeyi yaptım. Tyler nerede ? | Open Subtitles | لقد فعلتُ ما طلبتم الآن أين (تايلر)؟ |
Benden istediğin şeyi yaptım. | Open Subtitles | {\pos(190,240)} لقد فعلتُ ما أمرتني به |
Ona yardım etmek için elimden geleni yaptım ama yeterli olmayacağını da söyledim. | Open Subtitles | لقد فعلتُ ما بوسعي لمساعدته، ولكن بإمكاني القول أنّه لم يكن كافياً. |
Seni korumak için elimden geleni yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلتُ ما بإستطاعتى كي أحميكِ. |
Ona yardım etmek için elimden geleni yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلتُ ما بوسعي لمساعدته |