Çok kişilikli olman dışında hiçbir derdinin olmadığını söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنك لا تعانين شيئاً سوى هذه الشخصية المتعددة |
Senin yeterince zeki olduğunu... bir süre sonra öpeceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنك ذكي بما فيه الكفاية، و بعد فترة ستتخلى عن هذا. |
Anlaşmanın imzalanmasını ertelemek istediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنك أردت أن تُأَجِل توقيع المعاهدة |
Fisk senin hakkında haklıymış. Kolay lokma olmayacağını söylemişti. | Open Subtitles | لقد كان فيسك محقا بشأنك لقد قال أنك لن تنهزم بسهولة |
Öpücüğü bana asla söylemeyeceğini söylemişti. | Open Subtitles | . لقد قال أنك لن تقولي لي عن القبلة أبداً |
Anlaşmanın imzalanmasını ertelemek istediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنك أردت أن تُأَجِل توقيع المعاهدة |
Sana hepimiz birden baskı yaparsak ters tepki vereceğini söyledi. | Open Subtitles | . لقد قال أنك ستتضايق بالتأكيد إن أخبرناك فجأةً |
Dosyalarına bakmasına izin verdiğini söyledi. | Open Subtitles | حسناً, لقد قال أنك سمحت له بالنظر في ملفاتك. |
Kim olduğunu bulmaya çok yaklaştığını söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنك اقتربت جداً أن تكتشف من كان هو. |
- Will, çok güzel çaldığını söyledi. | Open Subtitles | نعم ، لقد قال أنك تعزفين عليه جيدا |
Sizin açmanız gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنك من يجب أن تقوم بفتحها |
Bunun seni kızdıracağını söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنك ستغضب لو فعلنا أهذا صحيح ؟ |
Evet.. ona borcun olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أجل، لقد قال أنك تدين له ببعض .. المال |
Sizin hedef tüketici olduğunuzu söyledi ve öyleymiş. | Open Subtitles | لقد قال أنك كنت محور السوق وكنت كذلك |
Neyse bu utanç verici... ama kötü bir öpücü olduğunu söyledi. | Open Subtitles | على أيّة حال, ذلك محرج قليلاً... .. لقد قال أنك تقبلين بشكل سيء |
Beni kandırmak için her şeyi yapabileceğini söylemişti. | Open Subtitles | لقد قال أنك ستفعل أي شيء لخداعي |
Evet, tabi ki söyledi. Uğrayacağını söylemişti. | Open Subtitles | لقد قال أنك ستمرّ هنا |
Üzgünüm, Alec. Eli bunu bildiğini söylemişti. | Open Subtitles | آسفة لقد قال أنك من طلب هذا |
Bana inanmayacağını söylemişti. | Open Subtitles | لقد قال أنك لن تصدقني |
Senin öldüğünü söylemişti. | Open Subtitles | لقد قال أنك ِ مت |
Buraya gelip FBI rozetini göstererek davalarımıza karışacağını söylemişti. | Open Subtitles | لقد قال أنك تودين القدوم إلى هنا، تلمعين شارة (ف.ب.أ) خاصتك تصطادين قضايانا. |