Yani gerçekten tehlikeden bahsediyorum. İyi biri olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | انت لم تقل انه خطير جدا لقد قلت انه شخص لطيف |
Biliyorum, evli olduğunu söylemiştin ama sanırım evliliğinde problemler yaşadığını da eklemiştin. | Open Subtitles | انا اعلم, لقد قلت انه متزوج و لكن اريد التذكير انك قلت ان هناك مشاكل |
- Burada açık büfe olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت انه سيكون هناك شراب مجاني اليس كذلك؟ |
Sense bunun içeriden olduğunu söylemiştin. - Öyle de zaten. | Open Subtitles | لقد قلت انه عمل ارهابي داخلي - حيث انه كذلك - |
Onun iyi biri olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت انه كان كريماً |
Seçim yapabileceğimi, benim kararım olduğunu söylemiştin, Jesse! | Open Subtitles | لقد قلت انه يمكننى الاختيار , لقد قلت انه قراري يا (جيسى) |
Rusya'da olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت انه كان فى روسيا |
Bunun bir çeşit hatıra olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت انه نوع ما من الوعاء |
Önemli olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت انه شيء مهم |
Joe ile beraber başka bir adam olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | " لقد قلت انه كان هناك رجل اخر مع " جو |
- Zararsız olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | حسنا, لقد قلت انه غير ضار |
- Acil bir durum olduğunu söylemiştin. - Acil işte. | Open Subtitles | لقد قلت انه امر طارئ |
Garantili olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت انه امر مضمون ! |