Onunla görüştüğümde domuz derisi giyiyordu. Şu an ise timsah derisi. | Open Subtitles | لقد كانت ترتدي جلد الخنزير عندما قابلتها و الآن بجلد التمساح. |
Bikini üstü giyiyordu pullu bir kuyruğu, ve yapılmış saçları vardı. | Open Subtitles | لقد رأيت حورية البحر لقد كانت ترتدي صدرية ..و كان لديها ذيل متقشر جميل و اعتقد أن لديها شعر مستعار |
Fakirlere dağıtılan botlara benzer bir şey giyiyordu. | Open Subtitles | لقد كانت ترتدي تلك الجزمة التي تجعلها مثل جيش الخلاص , وتجعل ركبيتها كبيرتين |
Küçük bir alıcısı olan şoklu bir tasma takıyordu.. | Open Subtitles | لقد كانت ترتدي واحدة من الياقات حول العنق مع جهاز متلقٍّ صغير |
Yeni küpeler takıyordu, üzerinde göz alıcı bir elbise vardı, kolsuzdu. | Open Subtitles | لقد كانت ترتدي أقراط جديدة، فستان جميل، بدون اكمام |
Tıpkı böyle bir maske takıyordu, değil mi? | Open Subtitles | اذا، لقد كانت ترتدي القناع ، صحيح ؟ |
Mavi hastane forması giyiyordu. | Open Subtitles | لقد كانت ترتدي كما تعلمين لباس ممرضات المستشفى الأزرق |
Siyah deri pantolon giyiyordu. | Open Subtitles | لقد كانت ترتدي لباس سائِقي الدرّجات الجِلدي الأسود |
Galiba. Kahverengi bir etek giyiyordu. | Open Subtitles | ربما ، لقد كانت ترتدي تنورة بنية |
Söyledim. Çelik yelek giyiyordu. | Open Subtitles | أخبرتك لقد كانت ترتدي درعٌ واقي |
Kareli gömlek ve hücum botları giyiyordu. | Open Subtitles | لقد كانت ترتدي قميص رجالي وأحذية رفيعة |
Bir elbise giyiyordu. Ve çok güzeldi. | Open Subtitles | لقد كانت ترتدي فستاناً و كانت جميلة |
Stryper tişörtümü giyiyordu. | Open Subtitles | لقد كانت ترتدي قميصي لفرقة "سترايبر". |
Hayır isim kartı takıyordu. | Open Subtitles | ! كلا, لقد كانت ترتدي بطاقة تعريفية ما الذي تظنه؟ |
Senin küpelerini takıyordu. | Open Subtitles | لقد كانت ترتدي أقراطك |
Maske takıyordu. | Open Subtitles | لقد كانت ترتدي قناعاً |
Kask takıyordu. | Open Subtitles | لقد كانت ترتدي خوذة. |